Bölümler
-
Bir çok veteriner fakültesi içeren tercih listesi içindeki tek biyoloji seçeneğini tutturan ama daha ilk yıl kendisini oraya ait hissetmeyip çıkış yolu arayan Nazlı Akdeniz söyleşi konuğum. Bu aitsizliğini fark ettiğim ve hayalindeki yere doğru yön değiştirmesi konusunda destek olduğum eski öğrencim (2010), şimdilerin veteriner hekimi Nazlı Akdeniz. Çocukluğundan beri düşlerini süsleyen mesleğe ulaşabilmesi için tüm yaşamını kökten değiştirmek suretiyle kararlılığını gösteren o mesleğin de en iyisi olmak için azimle çalışan şahane bir örnek, iyi bir ilham kaynağı. Bu söyleşinin sonunda siz de kendinize şu soruyu soruyor olabilirsiniz; "yüreğimin git dediği yerde miyim?" Akıcı üslubu, içten sözcükleriyle bu konuşmalar size iyi gelecek.
-
Bazı insanlar, adeta inandıklarını gerçekleştirmek uğruna olası tüm yolları denemek için bu dünyada bulunurlar. Onlar, tutunma gücü zayıf diğer kimselerin motivasyon kaynağıdırlar. Tıpkı Ayhan Şenkardeşler gibi. 2021 yılının ocak ayında gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi her zaman hedef odaklı kimselere ilham kaynağı olacaktır. O tarihte E.Ü Biyoloji bölümünde Doçent olarak görev yapan Ayhan Hoca bugün Profesör unvanına sahip. Ülkemizin az sayıda liken bilimcileri arasında çok önemli ve özel bir konumda. TÜBITAK nezdinde aldığı projelerle "nasıl kabul edilebilir proje yazılır?" sorusunun en iyi yanıtlayanlarından biridir. Bu konudaki birikimi kendini üst düzey biliminsanı olma konusunda desteklemiş olsa da bununla yetinmeyip bunu arzu eden, ihtiyaç duyan herkesle gönülden paylaşmayı da bilen/seven biri olarak tanınır. Uzun ve keyifli söyleşiyi genç araştırmacılar kendilerine yol haritası çizerken mutlaka dinlemeliler. Ayrıca akıcı sohbet herkeste tebessüm bırakacak bir sosyal içeriğe de sahip. Bolca dinlensin, hevesle dağılsın dileriz.
-
Eksik bölüm mü var?
-
H. Serkan Demir, bir dil bilimci, İngiliz ve Amerikan Dilleri Edebiyatı üzerine eğitim alan farklı bir profil. Başarmak için her yolu deneyen, denedikçe ve başardıkça yeni yolların açıldığını görüp bir üst seviyeye çıkma azmiyle dolan bir dil aşığı. Onu, fakültede derslerin başladığı ilk gün, ilk ders tanımış ve en iyi ihtimalle bölüm birincisi olur ama fakülte birincisi olman şaşırtmaz demiştim. Tam da öyle oldu. Puan baremlerini altüst ederek şahane başarılarla mezuniyetini kutladı. Mezun olduğu bölümde bir kaç yıl sonra ders veren konumuna geldi. Lisansüstü eğitiminin önemli bir bölümü için DAAD bursu ile Almanya'ya gitti. Bunların hiç birisinin tesadüf olmadığını biliyorum. Hikayesi yola çıkan, yolda olan tüm genç arkadaşlara ilham kaynağı olsun diye sizlerle paylaşıyorum.
-
Okumanın bir yaşı ve zamanı olduğuna inananlar, bu fikrinizi güncellemenize yardımcı olacak bir söyleşi konuğum var bu yayında. Derya Kutluay, akıp giden yaşam serüvenine "neden çocukluk hayalimi eklemiyorum" eklemiyorum diyerek yola çıktı. Açıköğretim Fakültesinden mezun bir muhasebeci olarak hayatını sürdürürken kendini bambaşka bir maceranın içinde buldu. Artık bir sanat tarihi öğrencisiydi. Bunca ertelenmiş hayale kavuşmuş olmanın keyfi, huzuru ve sorumluluğuyla en iyisini olmaya çalıştı. Sıradan bir üniversite öğrencisi olmak yerine aşık olduğu sanat tarihinin dehlizlerinde ilerlerken feneri kendi elinde tutmayı hedefledi. İki bin yirminin son günlerinde gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi zamandan bağımsız olarak hayali ve hedefi olanlara ilham olacak başlıklarla şimdi kulaklığınızdan sizlere ulaşıyor. Bugün Derya hayalini kurduğu sanat tarihçisi unvanını onurla taşıyor ve gereklerini mutlulukla yerine getiriyor. Muhasebecilik mesleğini yine devam ettiriyor. Gelecek içinse sanat tarihi alanında bilgisinin üzerine daha fazlasını koymakla meşgul.
-
Azim, kararlılık ve inanç odaklı tam bir başarı öyküsü, Dilara Arslan sağlık alanında lisans eğitimi alıp çalışmak hayalini yedi yıl sonra, hem de bambaşka koşullarda, hayata tutunmanın en zor olduğu ülkelerden birinde gerçeğe dönüştürdü. Özellikle hedefe yürüme noktasında öz farkındalığın ne kadar kıymetli bir yol arkadaşı olduğunu anlattığı bölümler çok çok değerli. Onun yaşam felsefesi ve özeti olarak "istiyorsan başarırsın" demek çok uygun düşüyor. Keyifle ve ilham alınarak dinlensin dilerim.
Bu söyleşi 2020 yılının aralık ayında gerçekleştirildi. Dünyayı kasıp kavuran KoronaVirüs pandemisiyle mücadele aşılamaya başlanan bir döneme de tanıklık ettiğimiz günlerdi. Ses kaydında konuya dair izler de bulacaksınız. Yaşam akan bir su gibi zamana yayılırken başımızdan gelip geçen her şey de hem biricikliğini hem de herkes içinliğini aynı anda hissettiriyor. Bazen geçmişe kulak vermek aslında anı yaşamanın ne kadar da değerli olduğunu daha da iyi anlamamıza vesile olabiliyor. Bu söyleşideki konuğum Dilara bugün için tam olarak istediği, hayalini kurduğu alanda çalışan bir kişi.
-
Bölüm konuğum evlilik ve ilişki danışmanı Gülsüm Savaş. Konumuz insan ve onun çevresini kuşatan her türden ilişki ağı olunca oldukça kapsamlı ama bir o kadar da tadına doyulmaz bir söyleşi kaydı çıktı ortaya. Belki bir kez dinlemekle yetinmeyip defalarca yeniden dinlemek isteyeceğiniz bu içten söyleşi, kendinize bazı soruları sorma noktasında motive edici olabilir. Konuşma içeriğine eklenmiş olan Gülsüm Hanımın şiirsel dili, gülümseyen ve gülümseten üslubu konuşmayı bir nevi ballandırdı da ballandırdı. Keyifle dinlensin.
-
Bölüm konuğum değerli, sevgili dostum Prof. Dr. N. Ülkü Karabay Yavaşoğlu. Ege Üniversitesi'nde biyoloji bölümündeki lisans öğrenciliğinden rektör yardımcılığına uzanan başarılı yaşam öyküsüyle sizlerle. 2021 yılının pandemi koşullarında, Instagram canlı yayınında gerçekleşen bu söyleşide, iyi öğrenci nasıl olunur, hedefe nasıl yürünür, başarılı bir birikim hangi kapıları açar ve buna benzer pek çok konuya yanıtlar bulunacaksınız. Sakin üslubu, içten sohbeti ile siz dinleyenlere de huzurlu bir iklim vaadeden bu dost sohbetine kulak veriniz derim.
-
Duygu Dallı bir dilbilimci, bir İngiliz Dili Edebiyatçısı; yaşamı çeşitli sebeplerle parçalara bölünmüş olsa da hayallerinden hiç vazgeçmeden yolunda yürümeyi başarmış genç bir kadın. Öğrencim olduğunda da sonrasında da kararlılığı, çalışkanlığı ve başarma azmiyle beni hep etkilemiştir. Bu söyleşi iki bin yirmi birin ocağında, Korona virüs salgını koşullarında, o henüz üniversitenin son sınıfındayken gerçekleştirildi. Üzerinden bir yılı aşkın zaman geçse de bazı konuşma içeriklerinin zamandan bağımsız olarak dinleyiciye umut verebileceğine, ilham kaynağı olabileceğine inanıyorum. Şimdilerde de hedef ve hayallerine doğru yolculuğu devam eden Duygu öğretmen şahane diksiyonu, dil bilgisi ve duruşuyla öğrencilerine ışık olmaya devam ediyor. Bir yandan da bambaşka bir alanda lisansüstü eğitimini sürdürüyor. Sözleri ve hayata bakışı herkese ilham olsun dilerim.
-
Denizlere bir de dipten bakmaya ne dersiniz? Denizaltı yaşamın vazgeçilmezi bitkiler ve onlara usta bir bakış için bölüm konuğum Prof. Dr. Ergün Taşkın. Yakın zamanda sahillere koşacak yaz-deniz severlerin "ne kadar tertemiz bir kumsal" diye tanımlayacakları sahillerde, deniz diplerinde onlar gelmeden önce sere serpe yayılmış deniz çayırlarının ekosistemdeki önemi nedir acaba? Peki, bir deniz ekoloğu gözüyle ve "ben geliyorum" diyen çığlığını yakinen duyan bir biliminsanının cümlelerinde müsilaj kirliliği nasıl ifade buluyor? Antakya'da başlayan, Sinop'ta yükselen bir yaşamın olgunluk zamanında ona mikrofon uzatmak; 2021 Kasımında Gloasgow'da gerçekleşen ve COP26 olarak bilinen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’da ilgili bakanlığın davetiyle konuşmacı olan bir deniz gönüllüsünün, bir biliminsanının naif konuşmasına ve konulara yaklaşımındaki zarifliğe tanık olmak bana olduğu kadar sizlere de umut ve keyif verecek.
-
Ege'nin önemli antik kentlerinden biri olan Aigai'nin kazı başkanı olan Doç. Dr. Yusuf Sezgin ile şahane bir söyleşi gerçekleştirdik. Yusuf Hoca, yaşamının son yirmi beş yılını arkeoloji bilimine adamış bir akademisyen. 2004'ten beri Aigai antik kentinin kazısında yer alıyor. Önceki kazı başkanı Prof. Dr. Ersin Doğer'le başladığı kazı işinde şimdi kazı başkanlığı görevi onda. Onun eşsiz anlatımıyla Aigai'yi ve Keçi kentinin ayrıntılarını öğrenmek isterseniz kulaklığınızı takın ve yola çıkın. Belki de bu nisan ya da mayıs ayı bitmeden kendinizi Manisa'nın Yunt Dağı bölgesinde kurulu bu özel antik kenti ziyaret etmek için araçta bulursunuz kendinizi. Yapımı devam eden Manisa Müzesi için de akademik danışmanlık yapan Yusuf hoca müzenin bünyesine giren Aigai eserleri hakkında çok önemli bilgiler paylaşıyor bu söyleşide. Keyifle dinlensin, eş dostla bol bol paylaşılsın dilerim.
-
Bu bölümdeki konuğum rehber, yazar Nükhet Everi. Onu tanımlamak için bana iki kelime hakkı verilse Mardin ve Lübnan derim. Bu iki coğrafyaya gönül bağı olduğu onu tanıyan herkesçe aşikardır. Bu konularda derin araştırmaları ona bilgi birikim yönünden önemli bir ifade gücü de kazandırmış. Küba'da çalışarak para kazanmış, uzun süre yaşamış olmak da ayrıca vurgu isteyen bir konu. Kitapları (Mardin - Güneş Ülkesi, Sarayın Dehlizlerinde), meslek üzerine çalışmaları, çocukluğu, Küba deneyimleri, Castro, Che gibi ünlülerle temasları ve dahası tatlı Nükhet Everi sohbeti. Hepsi bu şahane söyleşi içinde. Sıkça, çokça dinlensin; paylaşılsın. Mardin'e gitmek isteyenler için Nükhet önerileri dikkate alınsın, onun haritaları belki de yol arkadaşlığı, rehberliği aransın.
-
Bir bitki taksonomisti nasıl yetişiyor? Hangi yollar, hangi köşe taşları sizi geleceğe hazırlıyor? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını bu söyleşideki samimi iklimden edinebilirsiniz. Bölüm konuğum Aksaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seher Karaman Erkul, geçmişten bugüne bilim camiasındaki yolculuğunu anlatıyor. Ankara"daki üniversite yılları, eğitim ve öğretimine katkısı olan ilham kaynakları ve besleyicileri, yeni keşfettiği bitki türleriyle "bitki avcısı" sıfatına doğru ilerleyen başarıları, kadın bitki bilimci olmanın zorluk-kolaylık ve keyifli yanları sohbet içinde temas edilen konulardan seçki olabilir. Acıdüğünçiçeğinin bilim dünyasına tanıtılmasından sonra bitkinin halka mal edilmesine yönelik hedef ve çalışmalar özellikle genç araştırmacılara ilham olacak nitelikte.
-
Uzun yıllar üniversite hocası olarak botanik bilimine hizmet etmiş, sadece Anadolu'yu meslek yaşamı boyunca üç kez dolaşmış, Bitki Ekolojisi, Türkiye Flora ve Vejetasyonu konularında eserler vermiş, Alpin Bölge bitkileri hakkında söz sahibi olmuş bir konuğu, Atabay Düzenli Hocamızı tanıtırken epeyce zorlandığım bu cümlenin bunca uzamasından anlaşılmış olmalı. Prof. Dr. Atabay Düzenli, Anakara'da başlayan biyoloji bilimine dair akademik yaşamını Adana'da Çukurova Üniversitesi'nde sürdürmüş bölgedeki alanına giren her türlü konuya dair açıklamalarıyla kamuoyuna mal olmuş bir hocamız. 2004 yılında emekli olduktan sonra çalışmalarını toplumu aydınlatma, gençlere ve çocuklara bitki bilimini sevdirme, ülkemizin bitki varlığını tanıtmaya yönlendirerek gazete yazıları, tv ve Youtube programlarıyla gündemde olmaya devam etmiştir. Bu söyleşinin orijinal hali Instagram canlı yayınında yaklaşık bir buçuk saat sürmüştü. Dinleme kolaylığı olması açısından bazı bölümlerini kısaltsam da bir saatin altına düşüremedim. Siz de yılların birikimiyle bilgisini paylaşan hocamızı buyurun dinleyin: Genel Botanik, Türkiye Florası, Türkiye Vejetasyonu, Bilim Felsefesi, Insan Sosyolojisi, Anadolu'da Hayat, vd. ne ararsanız var. Hocamızın emeğine saygıyla ...
-
Orman sözcüğünün zihnimizde uyardığı ilk kavram -ne yazıkki- yangındır. Bu eşleştirmeyi kuş sesleri, gökyüzü mavisinin yer yer görülebildiği bir çatı vb iyi hissettiren şeylerle değiştirebilsek ne kadar güzel olurdu. Bu bölümde konuğum orman yangınları ekolojisi alanında çalışmaları olan genç bir araştırmacı Uzm. Biyolog Tuğkan Özdöl. Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümündeki Yüksek Lisans Tez çalışmaları sırasında, florasını belirlemek üzere üstünde bulunduğu alan büyük bir yangın geçirince yangın sonrasında doğanın kendini yenileme gücünü izleme olanağı buldu. Doğal yangınların aslında doğanın içinde gizli kalmış, ekolojik rekabetten dolayı kendini ifade etme şansı bulamamış kimi canlılara nasıl da var olma hakkı tanıdığının gözlemlerini yapmış. Bu söyleşi 2021 yılının mayıs ayında gerçekleştirildi. Lakin dünyanın kendi seyri içinde insan ömrünün çok da kayda değer olmadığına inanan bizler, biyologlar devamlılığı, sürekliliğin önemini de çok iyi biliriz. Paylaşılan gözlem ve bilgiler onlarca, yüzlerce yıl sonra mana bulacağına göre zamanın insanından geleceğin insanına doğru bir ses izi bırakmak en değerlisi olmalı. Nitekim Instagramdan canlı yayınlanmış bu söyleşiyi izleyen ve katkıda bulunmak için yayına katılan ÇÜ Em. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atabay Düzenli hocamız da buna vurgu yaparak kendi gözlem ve deneyimleri ışığında bizlere ve gelecek nesle bir yol göstericilik yaptı. Bu keyifli söyleşiyi yangın eğer doğal akıştan vuku bulduysa iyidir aslında fikriyle dinlemenizi isteriz. Oysa insan eliyle ortaya konan pek çok şey gibi yangının da dünyadaki doğal yaşamın düşmanı olduğu aşikardır.
-
Bilim insanı nasıl olunur, nasıl yetişir? Peki bir bilim insanı evinin bir bölümünü araştırma laboratuvarı şeklinde düzenleyip dünya insanının başına musallat olan bir virüsün tanısı için farklı bir kit vücuda getirmek amacıyla çalışabilir mi? Ya ülkenin bilim bütçesini yöneten kurum bu projeye maddi destek sağlamış mıdır? Bu ve bu konu ile ilişkili tüm soruların yanıtlarını bu söyleşide bulabilirsiniz. Bölüm konuğum Dr. Özlem Ertekin, şahane bir bilim insanı modeli. ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden mezun olunca on dört yıl TÜBITAK MAM'da araştırmacı olarak çalışmış. Üzerine özel sektörde çeşitli fabrikaların AR-GE Müdürlüğü görevinde yer almış. Sonrası, salgın koşulları sürerken bir yandan da ekonomik kriz boy göstermeye başlamışken onun bir biyoteknoloji şirketi kurup girişimci unvanını almasına engel olamamış. Özellikle genç dinleyicilere ilham olmasını ümit ettiğim bu söyleşinin mümkün olduğunca geniş kitlelere ulaşmasını arzu ederim.
-
Işıl henüz sekiz yaşında. Sohbetinin tadına doyum olmaz. Onu tanıyanlar, yakınında olanlar onunla vaktin nasıl geçtiğini anlamazlar. Çünkü o kadar farklı konularda fikirleri varki konuş konuş dinle dinle bitmez. Bu sohbet onunla yaptığımız hem neşeli hem de düşündürücü konuşmalarımızdan birini içeriyor. Eğer siz de dinler ve hoşnut kalırsanız bize yazın yeniden yeniden konuşmaya hazırız her zaman.
-
Köprüde konuşmaların bu bölümündeki konuğu, 2021 yılında Hindistan'da düzenlenen Küresel Öğretmen Ödülü yarışmasında, dünyanın ilk 100 öğretmeni arasına girmeyi başararak bu onuru ülkemize taşıyan Muhasebe ve Finansman öğretmeni Keziban Kodaz. Öğretmenimizin bu başarısı elbette tesadüfi değil. Zira kendisi 2018 yılında da MEB tarafından yılın öğretmeni seçilmiş. Alanındaki ders kitaplarının yazımından müfredata konu ile ilgili derslerin alınmasına kadar pek çok konuda emeği var. Çok yönlü kişiliğinin kazandırdığı onlarca farklı deneyimle "sıra dışı bir öğretmen" unvanını hanesine yazdırmış. Uzun sohbetimizden mesleğe yeni başlayan öğretmenlerimizin ya da geleceğe hazırlanan gençlerimizin ilham alacak çok şey bulacağı kanısındayım. Keyifle dilensin dilerim.
-
Bazı meslekler çocukluk hayali olarak kalmalarıyla meşhurdur. Ama kimileri o mesleğe gönül koyduysa o meşakkatli yolculuğu başarı ile tamamlayıp kokpite kurulmayı başarmıştır. Ne şahane. Bu bölümdeki konuğum bir pilot. Meslek hayalini yaşamına katmayı başarmış biri. Bir kadın pilot. Özel bir havayolu şirketinde görev yapan Sezen Hanımla hayal ve hedeflerine giden yoldaki yolculuğunu, sosyal medya fenomenliğini ve Adanalılığını konuştuk. Sıkça internet bağlantımızda sorun olsa da sohbetimiz akıcı ve keyifli oldu bize göre. Pilotluk mesleğine ilgi duyanlar kadar Adana'ya meyli olan herkesin kendine dair bir şeyler bulacağı bu bölümü siz de tebessümle dinleyeceksiniz diye umuyorum.
-
Gönül Hocanın annesine hürmetle, -o vakitler henüz kişisel gelişim ve mentorluk gibi kavramlar toplum nezdinde bilinmezken- şöyle bir ilke ile büyütmüş evlatlarını: "HAYAL ET VE BAŞAR" Bugün biliyoruz ki hayalde oluşturmadan başarı yolunu izlememiz mümkün olmuyor. Prof. Dr. Gönül Tezcan Keleş Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nin değerli akademisyenlerinden, tıp hekimlerinden biri, başarılı, saygın bir anestezist. Ama kolunda mevcut pek çok altın bilezikle hem kendi yaşamına hem de çevresine ve özellikle yarının hekimlerine (alanı ile ilgili eğitimlerin yanı sıra) yaşam koçluğu ve mentorluk yapıyor. Bu keyifli söyleşi otuz yılı aşkın dostluğun hamiliğinde bir samimiyetle gerçekleşti. Tüm dinleyenlere yansıması, ilham olması dileğiyle.
-
Bu bölümde konuğum gazeteci ve iletişim uzmanı R. Yağmur Çelik. Londra'da yaşayan ve dijital pazarlama şirketini yönetem Yağmur'la geçmişten günümüze dijitalleşme ve onun geleceğini; lisansüstü tezinden hazırladığı Geleceğin Distopyası kitabını konuştuk. Onun deyimiyle "kaleme, kağıda, deftere önem veren insanların ruhunda gerçekten bir incelik oluyor". Keyifle dinlensin isterim.
- Daha fazla göster