Episoder
-
11 çocuklu ailenin en küçük çocuğu olarak Silifke’de dünyaya gelen, ilkokulda sarhoş bir iğnecinin topal bırakması ile bir yıl boyunca yürüme zorluğu çeken Doğan Cüceloğlu; çocuk yaşta annesini kaybetmenin etkisini, babası imam olmasını isterken okumak için Ankara’ya kaçtığı günleri, İstanbul Üniversitesinde psikoloji eğitimi alırken ‘taşralı’ genç olarak yaşadıklarını ve toplamda 25 yıl kalıp akademik kariyer yaptığı Amerika günlerini 'Doğduğum Ev' için anlattı.
Röportajı gerçekleştiren;Nuriye Çakmak Çelik -
İlkokul öğretmeninin hastalanması üzerine beyin cerrahı olmaya karar veren ve 200’ü aşkın bilimsel çalışmaya imza atan, TÜBİTAK BİLİM ÖDÜLÜ sahibi duayen Beyin Cerrahı Profesör İsmail Hakkı Aydın, ismini taşıdığı ve büyük bir alim olan dedesinden 3 yaşından itibaren dersler almaya başladı. Kur-an’ı Kerim, tefsir, hadis, fıkıh, Arapçanın yanında Latince ve Farsça hocalığı yapan dedesinin etkisiyle Yüksek İslam Enstitüsünde bölüm birincisiyken Tıp Fakültesini kazandı. Doktorasını ve tezini Zürih’te ‘Beyin Cerrahisinde çağ açıp çağ kapayan’ Gazi Yaşargil’in yanında tamamladı. 40 yıllık meslek yaşamında 30 binin üzerinde ameliyat yapan ve yüzlerce doktor yetiştiren Aydın, aynı zamanda 7 şiir kitabı olan bir şair, 100’ü aşkın güftesi bestelenmiş bir müzisyen, hattat ve 20’nin üzerinde kitabı olan bir yazar. Sıra dışı hayatının bilinmeyenleriyle Profesör İsmail Hakkı Aydın, Doğduğum Ev’de.
Röportajı gerçekleştiren;Nuriye Çakmak Çelik -
Manglende episoder?
-
41. sanat yılını geride bırakan, hocası, ustası, çırağı olmayan; hiçbir kalıba ait olmadığı için çizimlerine bir ad konulamayan Çizginin Ustası Hasan Aycın’ın, Balıkesir’in küçük bir köyünde başlayan hikayesi, adeta yazarın yazdığı romanları andırıyor. 8 yaşına kadar yürüyemeyen Hasan Aycın, kendisi doğmadan 3 ay önce vefat eden abisi Hasan’ı ‘Birinci Hasan’, kendisini ‘İkinci Hasan’ olarak tarif ediyor. Şifa bulduktan sonraki ilk adımları, çivilerle taşlara çizdiği ilk çizimler, imam hatipli olma macerası, üniversite, fabrika derken pazarcılık günleri... İsmet Özel’in yönlendirmeleri, Şehit Erol Olçok’un vesile olduğu ilk sergisi ve daha fazlası, ilk kez duyacağınız detayları ile ‘Doğduğum Ev’de…
Röportajı gerçekleştiren;Nuriye Çakmak Çelik -
Doğarken annesiz kalan, ‘köyün en fakiriydi’ dediği babası tarafından bakılamadığı için evlatlık verilen, çocukluğu açlık ve fakirlik içinde geçtikten sonra askerde tanıştığı arkadaşı vesilesiyle 35 yılını YeşilÇam’da geçiren, hepimizin Ramazan Abi olarak tanıdığı İbrahim Uğurlu, bir ramazan günü değişen hayatını ve iyilik yolunda yaşadıklarını Doğduğum Ev için anlattı.
Röportajı gerçekleştiren; Nuriye Çakmak Çelik -
Ahıska muhaciri anne tarafının Rus Harbinden, Erzurumlu baba tarafının Ermeni zulmünden kaçıp geldiği Çorum’da, demirci bir babanın oğlu olarak doğan Hocaların Hocası Hayrettin Karaman, okumak için verdiği mücadeleyi, matematik öğretmeni yüzünden okulu bırakıp evden kaçışını, terzilik çıraklığı ve demircilik yaptığı günleri… Askere gidebilmek için yaşını büyüttükten sonra Ankara’da bavulunun kapağıyla işportacılık yapışını, ebesinin Kuran okuyuşuyla değişen hayat çizgisini, imam hatip öğrencisi olabilmek için 2 yıl boyunca verdiği mücadeleyi ve bitmeyen okuma azmini Doğduğum Ev’e anlattı.
Röportajı gerçekleştiren;Nuriye Çakmak Çelik -
Ordu’nun küçük bir köyünde doğan Duayen Gazeteci Ekrem Kızıltaş, maddi sıkıntılar içinde geçen çocukluğunu, okumak için verdiği büyük mücadeleyi, darbe dönemlerine denk gelen üniversite yıllarını, Milli Türk Talebe Birliği çatısı altındaki koşturmalarını, Çatı ile başlayan, Kadir Mısıroğlu’nun Sebil’i ile devam eden dergicilik günlerini ve 27 senesinin geçtiği Milli Gazete dönemini Doğduğum Ev için anlattı. 28 Şubat sürecinde defalarca Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanan Kızıltaş, Erbakan Hoca ile ilgili samimi açıklamalarda bulundu.
Röportajı gerşekleştiren ; Nuriye Çakmak Çelik -
Asker kızı olan Alman annesi ve Çerkes babaannesinin katı kuralları ile büyüse de dersleri ve okumayı sevmeyen bir öğrenci oldu. Beşinci sınıfa kadar kitap açmadı, lise ikide okuldan kovulmak üzereyken coğrafya hocasının yönlendirmesi ile inşaat işçisi olmanın kıyısından döndü. Bir gemide iş bulup Norveç'e kaptan olmaya gitti. Limanda inince vazgeçti ve İstanbul’a dönerek felsefe ile biyoloji okumaya başladı. Mezun olunca Fransa için evden çıkıp İran otobüsünde buldu kendini. Daha sonra Fransa’ya gidip mektuplaştığı Fransız kızla evlenip Türkiye’ye döndü. Kendi çabası ile çok sayıda dil öğrendi. 15 farklı üniversitede Bilim Felsefesi üzerine dersler, konferanslar verdi. Bölüm başkanlığı, dekanlık yaptı. Türkiye’nin sayılı felsefe hocalarından Prof. Dr. Teoman Duralı, filmlere konu olacak hayatının inişli çıkışlı ve bir o kadar öğretici yönlerini ‘Doğdum Ev’de anlattı.
-
Kadı mektebinde okumuş bir dedenin torunu olarak Bursa’nın Osmanlı yadigarı bir mahallesinde doğdu, ortaokulda Batı Müziği dersleri aldığı halde eğitimini bırakıp Tekke Musikisine merak saldı. Mahalle camisinde minare eğitimi alan, İstanbul’da okuyup avukat olan ama hayatının 21 yılını bir müzik topluluğunun içinde geçiren Mutasavvıf Yazar ve Müzisyen Ömer Tuğrul İnançer, bahsetmeyi pek sevmediğini belirttiği ve çok bilinmeyen şahsi hayatının en güzel anılarını Doğduğum Ev için anlattı.
Röportajı gerçekleştiren; Nuriye Çakmak Çelik -
Azerbaycan’ın Karabağ şehrinden gelip Osmanlı’ya sığınan dedeleri, 2. Dünya Savaşının en zor günlerine denk gelen çocukluğu, babasının baskısıyla asker değil de avukat oluşu ve TRT, Kültür Bakanlığı, Başbakanlık gibi kurumlarda geri hizmetlere atılışı... Türkçenin yaşayan en büyük savunucularından Usta Şair ve Yazar Yavuz Bülent Bakiler, bereketli ve tecrübelerle dolu ömrünün değerli hatıralarını Doğduğum Ev için anlattı.
Röportajı gerçekleştiren;Nuriye Çakmak Çelik -
Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat hikayesinin güzel anılarını ‘Doğduğum Ev’ için anlattı. Medine köle pazarından satın alınan Sudanlı bir kölenin torunu olan İnanç, saz kursuna giderken kendisini Kuran kursunda bulduğu günleri, lise yıllarındaki Sosyalist Devrimciliğini, ‘zehirlendim’ diye tarif ettiği şifa arayışını, 80 darbesinin tam ortasında İstanbul üniversitesinde yaşadıklarını, radyo ve televizyon programlarına nasıl başladığını bizlerle paylaştı.
Röportajı gerçekleştiren; Nuriye Çakmak Çelik -
Erzurum’un elektriği, okulu ve yolu olmayan bir dağ köyünde, 9 çocuklu bir ailede doğdu. İlk ve ortaokulu teyze, amca ve halalarının yanında okudu. Babası yıllar boyunca onu köyden çıkarmak için 8 kilometre boyunca karların içinde sırtında taşıdı. Kurt sürüsünün içinde kaldılar, yollarda birçok tehlike atlattılar. Onun tek amacı okumaktı. Ortaokul ikinci sınıfta çalışmaya başladı. Okuma hayatı boyunca hiç bırakmadan ayakkabı boyacılığı, bulaşıkçılık, inşaatçılık ve fırıncılık yaptı. Ortaokulu ve liseyi birincilikle bitirdi. Üniversitede okurken 100 gecesini tren garının banklarında geçirdi. Şiirlerini burada yazdı. 1990 yılında Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülünü kazandıran ‘Yağmur’ şiirini yazdı. 2001 yılında profesör oldu, danışmanlık şirketi kurdu. Sermaye Piyasası Kurulu üyesi ve Merkez Bankası Meclis Üyesi olarak görev yaptı. Şiir yazmayı hiç bırakmadan... Nurullah Genç, bir roman tadındaki hayat tecrübesiyle ‘Doğduğum Ev’de konuğumuz oldu.
Röportajı gerçekleştiren; Nuriye Çakmak Çelik -
Kendi tabiriyle bir zamane dervişi Mim Kemal Öke. Bir dedesi Atatürk’ün ünlü doktoru, diğer dedesi ise Demokrat Parti’nin kurucularından. Kalburüstü bir ailenin içinde, Nişantaşı’nda doğup büyüyen Mim Kemal Öke, evini ve ‘hiçbir güzel anım yok’ dediği çocukluğunu anlattı bizlere. Robert Kolej’in ardından gittiği Cambridge Üniversitesinde bir papazın sayesinde namaza başlayışı, Birleşmiş Milletlerde diplomatlık günleri, Türkiye’nin en genç profesörü olarak ülkeye dönüşü, 28 Şubat’ta Boğaziçi Üniversitesinde yaşadığı dışlanma ve para kazanmak için yaptığı TV programları... Tüm bunların dışında önce hayati bir ameliyat geçiren oğlu ve ‘dünyaya onun için gelmişim’ dediği down sendromlu kızı Nazlı. Göz kamaştıran başarılar ve ağır sınanmalarla dolu bilgece bir hayat onunki. Kendi dilinden Mim Kemal Öke, Doğduğum Ev’de.
Röportajı gerçekleştiren; Nuriye Çakmak Çelik