Episodios
-
Ritüellerle veya iyi işlerle kendimizi kutsal, saf ve doğru yapabilir miyiz? Allah katında makbul olabilmemiz için bütün amellerimizi tartan bir terazi var mı? Bu bölümde bunun mümkün olup olmadığını ve iyi işlere başka bir alternatif olup olmadığını tartışıyoruz.
-
Günah işledik ve tövbe ettik diyelim. Bu durumda bağışlandığımızdan emin olabilir miyiz, yoksa bunu ancak ahirette mi öğreneceğiz? O zaman bu hayatta hiç huzur bulamayacağız ve belirsizlik içinde yaşayacağız demektir. Halbuki Tanrı bunu istemez. Birbirimizi bağışlamamız ne anlama gelir ve neye benzer?
-
¿Faltan episodios?
-
Biz değerli miyiz? Tanrı bazı ırklara iltimas mi geçer? Bazı insanları diğerlerinden daha mı çok seviyor? Dünyamız neye değer verir? Ya Tanrı nelere değer verir?
-
Kader nedir? Kader kelimesine yüklenen anlamlar nelerdir? Kader fikri nereden geldi?
Kadere inanan medeniyetler savaşa gittiklerinde sonucunun tanrılara bağlı olduğunu söylediler. Kimin kazanıp kimin kaybedeceğini ancak tanrılar bilebilirdi.
Kader, bazı insanların fakir, diğerlerinin ise zengin olmak için yaratıldığı anlamına geliyordu. Bu fikre göre bazılarımız bu hayatı kolay geçirirken bazıları da engelli olacak, kanser olacak ve başka her türlü zorluktan geçecektir. Ve bütün bunlar sadece Tanrı istediği için olacak ve bizim elimizden hiçbir şey gelmeyecektir. Sonunda cehennem ve cennet var ve kimin nereye gideceği zaten yazıldı, seçim sana ait değil. Bu fikir doğru olabilir mi?
Yoksa Tanrı bize özgür irade verdi ama kader fikri bizi sorumluluktan kurtarıyor, vicdanımızı mı yatıştırıyor?
-
Günah ne demektir? Dünya üzerinde bu sorunun bir sürü cevabı vardır. Mesela ekmeği yere koyamazsın, böcekleri öldüremezsin, eşini satamazsın, tuz yapamazsın, falan filan. Ancak net bir cevap olmalı. Bir de günah diye bir şey varsa tövbe ne anlama gelir ve neye benzer. Tanrı’nın bizden beklentileri var mıdır?
-
A.) Tanrı şiddeti sever mi?
-Şiddetin kökeni Tanrı değildir
-Eyüp Kitabı Tanrı’nın kötülüğün kökeni olmadığını gösteriyor.
-Neden Tevrat’ta şiddet var?
Örnekler
1.) Nuh Tufanı
2.) Tanrı İsrail’e Kenanlılarla savaşıp onları yok etmelerini emretti.
-Kötü şeyler olduğunda Tanrı’nın müdahale etmemesinden şikâyet ediyoruz ama Tevrat’taki gibi müdahale ettiğinde de O’nu acımasız olmakla suçluyoruz.
1.) Tufan’dan önce insanlık o kadar yozlaşmıştı ki kötülükten başka bir şey düşünülmüyordu. Rab müdahale etmeseydi hem kendilerini hem de dünyayı tamamen yok edeceklerdi.
“RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte."
“Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. ... Tanrı Nuh'a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim." Yar atılış 6:5,11,13
2.) Kenanlıları yok etmek istemiyordu, hatta tövbe edebilmeleri için İsraillileri 400 sene Mısır’da bıraktı.
“RAB Avram'a şöyle dedi: “Şunu iyi bil ki, senin soyun yabancı bir ülkede, gurbette yaşayacak. Dört yüz yıl kölelik edip baskı görecek. Ama soyuna kölelik yaptıran ulusu cezalandıracağım. Sonra soyun oradan büyük mal varlığıyla çıkacak. Sen de esenlik içinde atalarına kavuşacaksın. İleri yaşta ölüp gömüleceksin. Soyunun dördüncü kuşağı buraya geri dönecek. Çünkü Amorlular'ın yaptığı kötülükler henüz doruğa varmadı.”
Yaratılış 15:13-16
-Kenanlılar bayağı kötüydüler, pagan ibadet ayinleri gayet iğrençti ve bu ayinler Tanrı,nın karakteri hakkında büyük bir yalandı. Tanrı, dünyanın devam edebilmesi için bu tarz şeyleri yok etmek zorundaydı.
“Çocuklarını ateşte Baal'a kurban etmek için tapınma yerleri kurdular. Böyle bir şey ne buyurdum ne sözünü ettim ne de aklımdan geçirdim." Yeremya 19:5
B.) Tanrı yok edebilir mi?
-Tanrı yargılamazsa ve yok etmezse adil olabilir mi? Tanrı günahı yok etmek istiyor. Bu konuda asıl kararı biz vereceğiz. Yaşayabiliriz ya da günahlarımızı tutup onlarla birlikte yok olabiliriz.
-Aslında Tanrı kimseden vazgeçmek istemiyor insanlar ama O’nu reddediyor.
“Ey Yeruşalim! Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim! Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi ben de kaç kez senin çocuklarını toplamak istedim, ama siz istemediniz." Matta 23:37
-Yok etmek Tanrı için tuhaf bir hareket.
“Çünkü RAB, Perasim Dağı'nda olduğu gibi kalkacak, Givon Vadisi'nde olduğu gibi öfkelenecek. Ne kadar garip olsa da işini tamamlayacak, ne kadar tuhaf olsa da yapacağını yapacak." Yeşaya 28:21
-Halbuki Tanrı yok ettiğinde bile bu O’nun sevgisini gösteren bir hareket olacaktır.
Onun sevgisi ateştir.
“Beni yüreğinin üzerine bir mühür gibi,
Kolunun üzerine bir mühür gibi yerleştir.
Çünkü sevgi ölüm kadar güçlü,
Tutku ölüler diyarı kadar katıdır.
Alev alev yanar,
Yakıp bitiren ateş gibi." Ezgiler 8:6
“Çünkü Tanrımız yakıp yok eden bir ateştir." İbraniler 12:29
-Çoğu insanın düşündüğünün aksine kötüler değil doğru kişiler sonsuza dek ateşte yaşayacak.
“Her şeyi yiyip bitiren ateşin yanında
Hangimiz oturabilir?
Sonsuza dek sönmeyecek alevin yanında
Hangimiz yaşayabilir?” diye soruyorlar. Ama doğru yolda yürüyüp doğru dürüst konuşan,
Zorbalıkla edinilen kazancı reddeden,
Elini rüşvetten uzak tutan,
Kan dökenlerin telkinlerine kulak vermeyen,
Kötülük görmeye dayanamayan," Yeşaya 33:14-15
***Öyleyse nasıl doğru olabiliriz? İlerideki programlarda doğruluğun Rab’den geldiğini öğreneceğiz.
-Kötüler sonsuza dek yanacak değil mi? Hayır ve çok şükür ki böyle çünkü o fikir doğru olsaydı Tanrı bir canavar olurdu. Günahı bırakmak istemeyenler günahla birlikte tamamen yok olacak, o kadar.
“Ama kötüler yıkıma uğrayacak;
RAB'bin düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek,
Duman gibi dağılıp yok olacak." Mezmurlar 37:20
-Tanrı herkesin kurtulmasını istiyor.
“O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister." 1 Timoteos 2:4
Tanrı şiddetin kökeni değildir ve ondan kesinlikle hoşlanmaz, ancak nefret eder. Fakat bir gün herkes karar verecek. Günahları tutup yok edilmek mi yoksa günahları bırakıp kurtulmak mı? Çok şükür bir gün gelecek ki adil ve sevgili dolu Tanrı günahı yok edecek.
-
Eyüp’ün kitabı bize Tanrı ve Şeytan arasındaki büyük mücadeleyi gösteriyor.
Bu soru Tanrı’nın peygamberleri tarafından bile soruldu.
Yeremya 12:1
“Davamı önüne getirsem,
Haklı çıkarsın, ya RAB.
Ama adalet konusunda
Seninle tartışmak istiyorum.
Neden kötülerin işi iyi gidiyor?
Neden hainler tasasızca yaşıyor?"
1999 yılında Türkiye’de çok büyük bir deprem oldu ve çok sayıda insan hayatını kaybetti. Aynı sene Amerika’da, Las Vegas şehrinde aynı büyüklükte başka bir deprem daha oldu fakat bu depremde ne binalar zarar gördü ne de insanlar. Neden? Tanrı bazı insanları daha mı çok seviyor?
Bazı ülkeler diğerlerinden daha fakir ve daha büyük sefalet içinde. Tanrı’nın gözünde herkes eşit değil mi?
A.) Tanrı’nın insanlık için gerçek isteğini başlangıçta görebiliriz. O dünyamızı yarattığında her şey en mükemmel halindeydi. Acı, sefalet, ızdırap, günah ve ölüm yoktu. Sadece sevgi ve sınırsız mutluluk vardı.
Yaratılış 1-2
B.) Biz ise özgür irademizle Tanrı’yla ilişkimize sadık kalmadık ve günah işledik. Şimdi Tanrı her şeyi düzeltiyor, dünyamızı ve insanlığı başlangıçtaki günahsız haline geri getiriyor.
-Dünyamızdaki sefalet, dolaylı ve dolaysız bir şekilde sadece bizden geliyor.
C.) Dünyamızda Tanrı’nın isteği olmuyor.
Matt 6:9-10
-Tanrı kötülüğü güzelliğe çevirebilir ve bir durum ne kadar kötü olursa olsun onu iyileştirebilir.
Örnek hikâyeler: Yusuf, Yakup, Musa...
D.) Yeşaya 11:6-9 ve Vahiy 21:1,4 Tanrı’nın gerçek isteğini ve bizi ileride nelerin beklediğini gösteriyor.
Yeşaya 11:6-9
“Onun döneminde kurtla kuzu bir arada yaşayacak,
Parsla oğlak birlikte yatacak,
Buzağı, genç aslan ve besili sığır yanyana duracak,
Onları küçük bir çocuk güdecek. İnekle ayı birlikte otlayacak,
Yavruları bir arada yatacak.
Aslan sığır gibi saman yiyecek. Emzikteki bebek kobra deliği üzerinde oynayacak,
Sütten kesilmiş çocuk elini engerek kovuğuna sokacak. Kutsal dağımın hiçbir yerinde
Kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek.
Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa,
Dünya da RAB'bin bilgisiyle dolacak."
E.) Acı çektiğimizde Tanrı bizimledir. Uzakta durup bizi seyretmiyor ya da “Tanrı gelene kadar dayanmanız lazım,” demiyor. Biz ne hissediyorsak O da aynısını hissediyor.
Yeşaya 63:9
“Sıkıntı çektiklerinde O da sıkıntı çekti.
Huzurundan çıkan melek onları kurtardı.
Sevgisi ve merhametinden ötürü onları kurtardı,
Geçmişte onları sürekli yüklenip taşıdı."
Yeşaya 43:2
“Suların içinden geçerken seninle olacağım,
Irmakların içinden geçerken su boyunu aşmayacak.
Ateşin içinde yürürken yanmayacaksın,
Alevler seni yakmayacak."
İbraniler 4:15
“Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir."
İsa’nın isimlerinden biri olan “İmmanuel”, Tanrı bizimle demektir çünkü O’nun sürekli bizimle olduğunu anlatmaya çalışır ve bir gün dünyada acı, ölüm, ve sefalet olmadan sonsuza dek O’nunla yaşayacağız.
Vahiy 21:1-4
“Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık. Kutsal kentin, yeni Yeruşalim'in gökten, Tanrı'nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi. Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı'nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O'nun halkı olacaklar, Tanrı'nın kendisi de onların arasında bulunacak. Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.”"
-
- Şeytan’ın krallığının nasıl bir yer olduğunu artık herkes gördü çünkü onun ortasında yaşıyoruz.
- Ancak evrende asıl yargılanan Tanrı’dır ve insanlık üçüncü taraf ya da jüri olarak davranacak.
- Tanrı, Parlak Yıldız’ın Şeytan’a dönüşeceğini nasıl biliyorsa Adem ve Havva’nın da günah işleyeceklerini ve bütün bunların özgür iradeyle olacağını biliyordu.
- Böylece daha dünya kurulmadan önce insanlığı kurtarmak ve evrene Tanrı’nın sevgi olduğunu göstermek için hazırlanmış bir plan vardı.
- Plan şudur: Tanrı, insan olup kusursuz bir hayat yaşadıktan sonra kendisini günahlarımız için feda edecekti. Bizim günahlarımıza karşılık fidye olarak kendi mükemmel hayatını verecekti. Bunu yaparak bizi kurtaracak, Şeytan’ın gerçek karakterini gösterecek ve aynı zamanda kendi sevgi dolu yüreğini gözler önüne serecekti. Tanrı’nın yarattıklarının hayatına, yaşamın kaynağı olan kendi hayatından daha fazla kıymet verdiğini görenler Tanrı’nın evrenimizi yönetebileceğinden çünkü bu işi kontrol amacıyla değil sevgi ve ilişkisel sadakat isteğiyle yaptığından şüphe duymayacaktı .
Vahiy 13:8 -16:58
“Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri boğazlanmış Kuzu'nun yaşam kitabına adı yazılmamış olan herkes O’na tapacak."
1 Petrus 1:20
“Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı."
Romalılar 5:8
“Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü."
Yuhanna 15:13
“Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur."
- İsa çarmıhta öldüğünde Şeytan’ın gerçek güdülerini bütün dünya gördü. Başlangıçtan beri fırsatı olsaydı Tanrı’yı öldürüp O’nun tahtını ele geçirirdi. Bu sefer ayağına gelen fırsatı değerlendirerek Romalılar ve Yahudiler aracılıyla O’nu öldürtmüştü. Böylece bu çarmıh olayı sayesinde hem Şeytan’ın hem de Tanrı’nın gerçek karakterleri gözlerimizin önüne serilmiş oldu.
1 John 3:4-8
“Günah işleyen, yasaya karşı gelmiş olur. Çünkü günah demek, yasaya karşı gelmek demektir. Mesih'in, günahları kaldırmak için ortaya çıktığını ve kendisinde günah olmadığını bilirsiniz. Mesih'te yaşayan, günah işlemez. Günah işleyen O'nu ne görmüştür, ne de tanımıştır. Yavrularım, kimse sizi aldatmasın. Mesih doğru olduğu gibi, doğru olanı yapan da doğru kişidir. Günah işleyen, İblis'tendir. Çünkü İblis başlangıçtan beri günah işlemektedir. Tanrı'nın Oğlu, İblis'in yaptıklarına son vermek için ortaya çıktı."
Yuhanna 12:31-33
" ‘Bu dünya şimdi yargılanıyor. Bu dünyanın egemeni şimdi dışarı atılacak. Ben yerden yukarı kaldırıldığım zaman bütün insanları kendime çekeceğim.’ İsa bunu, nasıl öleceğini belirtmek için söylüyordu."
-Şimdi evrenimiz konuyu açıklığa kavuşturdu ve kararı bize bıraktı. Tanrı bizi bekliyor. Tanrı’nın Şeytan ve meleklerini günahlarıyla birlikte yok etmemesinin, gezegendeki bütün bu korkunç acılara son vermemesinin sebebi bizi beklemesidir. Herkesin bu hikâyeyi bilmesi gerekir çünkü insanlar ancak o zaman karar verebilir ve adil olan da budur. Karar bizde ve asıl mahkemede olan Tanrı’dır.
-Tanrı bize karşılıksız lütuf verdi. Bizi kınamaktansa istediğimiz takdirde geri dönmemiz için bir fırsat sunuyor. Kararı biz vereceğiz.
Yuhanna 3:16-21
“Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Tanrı, Oğlu'nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O'nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. O'na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı'nın biricik Oğlu'nun adına iman etmemiştir. Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı'ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.”"
-Tanrı sevgi midir? Evrenimizi yönetmeye layık mıdır? Karar bizde.
Büyük mücadeleyi öğrenmenizi ve Kutsal Kitap’ı okumanızı tavsiye ediyoruz. Bu hikâyenin gerçek olup olmadığını öğrenme vakti geldi.
-
Dünyada neden kötülük var? Kötülüğü iyi bir Tanrı mı yarattı? Tanrı Şeytan'ı mı yarattı? Hikaye nedir?
-
Tanrı olmak ne demektir?
* Bedensel olarak bilemiyoruz/Fiziksel yanını bilemiyoruz
* Fakat O’nun özeliklerini biliyoruz; örneğin 1.)her şeye kadir, 2.)her şeyi bilen ve 3.)her zaman her yerde var olan bir TanrıAsıl sorumuz: Tanrı kimdir?
Bir kişinin ne olduğu, kim olduğundan farklı bir şeydir.
-
Biri size Kutsal Kitap ya da Kitabı Mukaddes'ten bahsedecek olsa aklınıza ne gelir? Tevrat, Zebur ve İncil tek bir hikâye anlatır ve aslında birlikte bir kitap oluştururlar. Bu hikâye tam olarak nedir ve güvenilir midir?
-
Dünyadaki bütün dinleri incelemeye bir ömür yetmez. Ancak bir eleme sistemi kullanırsak başarılı olabiliriz. Ayrıca en büyük dinlerle başlamak daha mantıklı olacaktır. Yüz kişi Ankara’da ve iki kişi de Diyarbakır’da altın bulabileceğini söylüyorsa tabii ki işe Ankara’dan başladığımızda altın bulma ihtimalimiz artacaktır. Buradan yola çıkarak Budizm, Hinduizm, İslamiyet, ve Hıristiyanlığa bakalım. Bu dinlere aynı yedi soruyu sorduğumuz takdirde bir tanesi mutlaka diğerlerinden öne çıkacaktır. Bu tarafsız yöntem herhangi bir din için kullanılabilir.
1. Kitap tarihsel bir kitapsa tarihsel açıdan geçerli ve doğru mu? Örneğin tarih hakkında bir yer ya da bir olaydan bahsediliyorsa olayın doğru olduğu ispatlanabilir mi?
2. Kitabın ve dinin kurucusunun en büyük iddiaları nedir?
3. Kitabın mesajı ve amacı nedir?
4. Dinin kurucusunun hayatı öğretileriyle karşılaştırıldığında nasıl görünüyor? İkiyüzlülük ya da çelişki var mı?
5. Kurucunun doğumuna bakalım. Sıradan mıydı, yoksa doğaüstü müydü?
6. Kurucunun görevi ne kadar sürdü?
7. Kurucunun ölümüne bakalım. Nasıl öldü? Ölümü sıra dışı mıydı? Öldükten sonra ne oldu?
-
Bilime göre hangi teori daha makul?
Evrim teorisine ilişkin en büyük varsayımlar:
* Büyük Patlama
* Hayatın evrimi. Küçük canlılar zamanla daha büyük ve daha karmaşık hale geldi. Türde değişiklik
* Dünyamız milyonlar yaşında
Yaratılışa dair varsayımlar:
* Dünya altı günde yaratıldı.
* Evrim yok ama adaptasyon var.
* Dünya yaklaşık 6 bin yaşında
* Nuh Tufanı'na dair deliller
-
Bir Tanrı var mı?Zor sorular serisinin birincini programın ikinci kısmı.
Ateizm için argümanlar:
A. Argüman - Somut delil yok. Tanrı’yı ne gören oldu ne de bulan.
B. Argüman - Kötülüğün varlığı.
C. Argüman - Acı ve sefaletin varlığı.
D. Argüman - Tasarımsızlık ya da tasarım yok.Deizm için argümanlar:
A. Bilim ve zeki insanlar Tanrı’nın var olduğuna inandı (Newton, Einstein).
B. Tarih ve kutsal yazılar.
C. Tanıklıklar ve doğaüstü.
D. Ahlaki.
E. Sebep ve sonuç. -
Bir Tanrı var mı?
Zor sorular serisinin birinci programı.
Soru sormak iyi bir şey. Neden susuz hissediyoruz çünkü su var. Neden aç hissediyoruz çünkü yemek var. Aynı şekilde neden sorularımız var çünkü cevaplar var. Tabii ki her zaman cevap olmayabilir ve istemediğimiz cevaplar olabilir. Bu programda tarafsız bir şekilde deizm ile ateizmi karşılaştıracağız ve zor sorular soracağız.
Ateizm için argümanlar:
A. Argüman - Somut delil yok. Tanrı’yı ne gören oldu ne de bulan
B. Argüman - Kötülüğün varlığı
C. Argüman - Acı ve sefaletin varlığı
D. Argüman - Tasarımsızlık ya da tasarım yok
Deizm için argümanlar:
A. Bilim ve zeki insanlar Tanrı’nın var olduğuna inandı (Newton, Einstein)
B. Tarih ve kutsal yazılar
C. Tanıklıklar ve doğaüstü
D. Ahlaki
E. Sebep ve sonuç