Episodit
-
Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.*
-
Puuttuva jakso?
-
Rus gerçekçilerini kast ederek: “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık.” dediği rivayet ediliyor Dostoyevski’nin. Gogol’ün mizahı, Dostoyevski’nin acıya olan derin bağlılığı ve Tolstoy’un kusursuzluğuyla devam ediyor Rus edebiyatında. Hikâyedeki mizah, ızdırabın kendisinden, hayatın gerçeğinden geliyor.
Kendimizle hiç ilgisi olmayan konularda özveriyle çalışmak için her sabah erkenden uyanıp gittiğimiz işyerlerinde “sıradan” görünebilmek adına satın aldığımız takım elbiseler ve bunun hüzünlü gülünçlüğü aşkına, iyi okumalar diliyoruz. Çünkü bizler, Rus gerçekçilerinin aksine, hala Gogol’ün Palto’sunun içindeyiz. -
Bir Sherlock klasiği…
-
Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edindiği daha geniş kapsamlı varoluşsal bir açmazın parçası olarak görüyordu. Yazar evliliğe ve yetişkin bir erkek olmaya hazırlanan Georg Bendemann adlı karakterinin babası tarafından ölüme mahkûm edildiği Yargı adlı öyküsünde olduğu gibi, evlenememesinden ve yetişkin olamamasından babasını sorumlu tutuyordu.
-
"Polis müdürlüğünün kapısından çıkar çıkmaz bir an durakladı. kırk elli adım ötedeki anacaddeden geçen otomobillerin fenerleri, ince ince yağan yağmuru aydınlatıyor, ıslak kaldırımlar üzerinde kayarak uzaklaşıyordu. hiç durmadan çanlarını çalan tramvayların tellerden ve raylardan çıkardığı gıcırtılar, kapanan dükkanların kepenk gürültüsüne karışıyordu. olduğu yerde duran rıfat'ın gözleri ile kulakları, yirmi gündür alışkanlığını kaybettikleri bu tesirler karşısında vazifelerini yapmaktan ürküyorlardı..."
-
Küçük kızkardeş: "Ne fark eder ki?" diye cevap verdi. "İşimiz kaba ve bayağı bir iş olabilir ama güvenilir bir iş. Hiç kimseye boyun eğmiyoruz. Ama şehirde sizin etrafınız insanı günaha teşvik edici şeylerle çevrilmiş. Bugün her şey yolunda olabilir, ama yarın şeytanın kocanı kumarla, kadınla, şarapla baştan çıkarmayacağı ne malum? O zaman her şey mahvolur. Böyle şeyler görülmemiş mi sanki?" Evin reisi Pahom, fırının üzerine uzanmış kardıların konuşmalarını dinliyordu. "Gerçekten de öyle" diye düşündü. "Biz köylüler çocukluğumuzdan ölümümüze kadar toprakla uğraştığımız için aklımıza böyle sersemce şeyler gelmez. Bizim tek sıkıntımız, yeterli toprağımızın olmayışıdır. Eğer istediğim kadar toprağım olsaydı, şeytandan bile korkmazdım."
-
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı.
Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu.
Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu. -
Tilki onα bir sır verir: En iyi yüreğiyle görebilir insαn. Gözler αsıl görülmesi gerekeni göremez.” der. Diğer gezegenlerde gördüğü kαrαkterlerin αynısının dünyαdα binlerce olduğunu görür. Böylece bir yıl kαldığı dünyαdαn kendi gezegenine dönmek ister. Çünkü orαdα bαkmαk zorundα olduğu bir çiçeği vαrdır. Αslındα o çiçekten dünyαdα binlercesi vαrdır αmα büyükler çiçeklerinin kıymetlerini bilemezler. Αyrılık pilotumuz için zor olur çünkü αrαdığı konuşmα αrkαdαşını çok geç bulmuştur. Küçük Prens gezegenine döner. Pilot olαn yαzαrımız dα uçαğı tαmir edip ülkesine döner. Hiçbir zαmαn Küçük Prensi unutαmαz ve αltı yıl sonrα bu hikαyeyi kαleme αlır.
-
Kitap dinlemek için takip edin ☺️ instagram@ sabandemirs
-
Mecburiyet 'in ana karakteri ressam Ferdinand da savaş sırasında askere alınmamak için İsviçre'ye kaçmıştır. Bir gün askerliğe elverişliliğinin tespiti için konsolosluğa davet edildiğinde, karısının şiddet karşıtı duruşuna ihanet etmemesi yolundaki telkinlerine karşın kendini gitmek zorunda hisseder.
-
İyi dinlemeler... bana ulaşmak için [email protected]
-
İyi dinlemeler... bana ulaşmak için [email protected]
-
İyi dinlemeler... bana ulaşmak için [email protected]
-
İyi dinlemeler...Bana ulaşmak için [email protected]
-
İyi dinlemeler... Bana ulaşmak için [email protected]
-
İyi dinlemeler... Bana ulaşmak için [email protected]