Episodes
-
Ben Okurum’un yeni bölümünde Çağdaş İngiliz Edebiyatı’nın en beğenilen eserlerinden biri var: İskenderiye Dörtlüsü. Justine, Balthazar, Mountolive ve Clea adlı dört romandan oluşan seri, gerek şiirsel anlatım tarzı gerekse her kitapta ana hikayenin farklı bakış açılarını sunarak yarattığı büyük giz açısından üzerinde uzun uzun konuşmaya imkan tanıyan çok katmanlı bir eser. Yazarı Lawrence Durrell da ilginç bir kişilik elbette. Deniz Yüce Başarır, kitapseverlerin sosyal medyadan ve Kafa Dergisi’ndeki yazılarından tanıdığı Eylül Görmüş ile derinlemesine bir sohbete dalıyor bu dörtleme ve Durrell ile ilgili. İlk roman Justine’den Başarır’ın seslendirdiği, romanın tüm şiirselliğini yansıtan bölümler de dinleyenleri romana çağırıyor.
-
1920lerin Amerika’sına doğru küçük bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz sevgili ben okurum takipçileri? Deniz Yüce Başarır, bu bölümde konuğu yazar Hikmet Hükümenoğlu ile birlikte Amerikan edebiyatının büyük romanı olarak kabul edilen Muhteşem Gatsby’i masaya yatırıyor. Elbette romanın yaratıcısı F. Scott Fitzgerald’ın çalkantılı hayatı da hem sohbette hem de Başarır’ın paylaştığı bilgilerde yoğun olarak yer alıyor. Ne de olsa yazar Caz Çağı’nın sembollerinden biri olarak kabul ediliyor, hatta yazdığı bir öykü kitabı sayesinde çağa adını veren de o. Kayıp Kuşak, Amerikan Rüyası kavramlarının da bolca tartışıldığı podcastte, romandan çarpıcı bölümler de her zamanki gibi Başarır’ın sesinden dinleyenlere ulaşıyor.
-
Missing episodes?
-
Ben Okurum ‘un bu bölümünde modern aşk romanlarının ilki olarak kabul edilen, ölümsüz eser Jane Eyre var. Deniz Yüce Başarır, dünya edebiyatının meşhur üçlüsü Bronte kardeşlerin en büyüğü olan Charlotte Bronte’in 1847 yılında yazdığı eseri, Harvard Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı doktorası yapan yazar Sezen Ünlüönen ile konuşuyor. Bu eğlenceli ve bilgilendirici bölüm edebiyatseverler için kaçırılmayacak bir fırsat. Üstelik Başarır, romanın en güzel bölümlerinden romantik satırlar okumayı da ihmal etmiyor.
-
Ben Okurum ‘un bölüm konuğu bu kez oyuncu Ercan Kesal. Deniz Yüce Başarır, aynı zamanda yönetmen, senarist, yazar ve doktor olan Kesal ile başka bir sinema adamının, İsveçli yönetmen, senarist, oyun yazarı ve oyuncu Ingmar Bergman’ın hayat hikayesini anlattığı kitabı Büyülü Fener’i konuşuyor. Kitaptan çok çarpıcı bölümlerinden de paylaşıldığı podcaste, sinemanın büyüsünün hakim olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Ve çocukluk yaralarımızın, hayattaki hedef ve heveslerimizin, tiyatronun, sanatın… Kısacası, yine derin bir sohbet bekliyor ben okurum severleri.
-
Ben Okurum bu bölümü popüler psikoloji kitapları alanında yıllardır tahtını kimselere kaptırmayan bir kitaba, İnsanın Anlam Arayışı’na ayırıyor. Deniz Yüce Başarır, kendisi de toplama kamplarında uzun süre bulunmuş nörolog ve psikolog Viktor E. Frankl’ın yazdığı kitabı felsefi bir bakış açısından değerlendirmek üzere akademisyen Sezgi Durgun ile derin bir sohbete dalıyor. İnsanın Anlam Arayışı, Frankl’ın toplama kamplarında yaşadıkları kadar, Üçüncü Viyana Ekolü olarak anılan, kendi geliştirdiği psikoterapi yöntemi logoterapiyi de anlatan bir kitap olduğu için, zor günlerde neye tutunacağımıza dair bir rehber olarak da görülebilir. Başarır’ın kitaptan paylaştığı can alıcı bölümler ise insana dair çok şey anlatıyor, her zaman olduğu gibi.
-
Ben Okurum’un bu bölümünde Deniz Yüce Başarır, yazar Buket Uzuner’i ağırlıyor. Uzuner’in büyük hayranlık duyduğu, Balık İzlerinin Sesi adlı romanında kahramanlarından biri haline getirdiği Fransız yazar Romain Gary’nin konuşulduğu podcast, yazarın hayatından esintiler taşıyan Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı adlı esere odaklanıyor ama sohbet Gary’nin diğer eserlerine de uzanıyor. Goncourt Edebiyat Ödülü’nü iki kez alabilen tek yazar olarak tanınan Gary’in diğer yazar kimliği Emile Ajar, intiharı, aşkları ve tabii her zaman başrolde olan annesi uğranılan duraklardan birkaçı. Başarır, elbette yine Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı’dan en can alıcı bölümleri seslendirmeyi de ihmal etmiyor.
-
Ben Okurum’un bu bölümünde konuk olarak ülkemizin en üretken ve saygı şair ve yazarlarından Murathan Mungan var. Deniz Yüce Başarır ile Mungan çağımızın en önemli sorunlarından birini konu olan bir kitabı konuşuyorlar. Gazeteci Johann Hari’nin kaleme aldığı Çalınan Dikkat, Neden Odaklanamıyoruz adlı kitap çevresinde gelişen sohbette, sosyal medyanın bizi esir alışından, alışkanlıklarımızı ve kültürümüzü nasıl değiştirdiğine kadar geniş bir perspektifte odaklanma sorunu, nedenleri ve çözümleri konuşuluyor. Ve elbette Başarır, her bölümde olduğu gibi yine kitaptan can alıcı bölümleri de seslendiriyor.
-
2018 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Polonyalı yazar Olga Tokarczuk’un doğayla bütünleşmiş romanı Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde var bu kez Ben Okurum’un odağında. Deniz Yüce Başarır bu ekolojik romanı klinik psikolog Tuğçe Isıyel ile konuşuyor. Ekoloji kavramı romanın sadece bir yanını anlatıyor bize, diğer yandan da dört cinayetin izini sürüyoruz romanda ve insanlığın kendi gücüyle sarhoş olmasının sonuçlarını… Başarır’ın seslendirdiği bölümler de Tokarczuk’un şiirsel anlatımına güzel örnekler oluşturuyor.
-
Dünya edebiyatının en sevilen büyüme hikâyelerinden biri var bu kez Ben Okurum’da: Amerikalı yazar Harper Lee’nin 1960 yılında yayımlanan romanı Bülbülü Öldürmek. Deniz Yüce Başarır, ırkçılık, adaletsizlik, önyargılar ve toplumsal baskılar ekseninde gelişen olayları küçük bir kız çocuğunun, Scout’un ağzından anlatan romanı, dünya çapında çizerimiz M. K. Perker ile konuşuyor. Yıllarca mesleğini Amerika’da sürdüren, hâlâ da yeni kıtanın önemli basın organlarında imzasına sık sık rastlanan Perker, romanı bu ülkenin gerçekleri ışığında tartışıyor Başarır’la. Ve Bülbülü Öldürmek’in avukatı, babası, aklıselim kahramanı Atticus da sanki bir köşeden muhabbete eşlik ediyor. Elbette sohbete Başarır’ın romandan en can alıcı bölümleri okuduğu alıntılar da eşlik ediyor.
-
Ben Okurum’un odağında bu kez Türkiye’de psikiyatri dendi mi ilk akla gelen isimlerden biri olan Engin Geçtan ve onun yayımlandığı 1984 yılından bu yana birçok okura ulaşmış olan kitabı İnsan Olmak var. Deniz Yüce Başarır’ın Prof Dr. Timuçin Oral ile gerçekleştirdiği sohbet, konu İnsan Olmak, konuk da psikiyatrist olunca ister istemez iyice derin sulara doğru çekiliyor. İnsanlığımıza sahip çıkmak için bulunmaz bir fırsat.
-
Ben Okurum’da bu kez ilk kez yayımlandığı 1970 yılından beri özgürlüğe uçmak isteyen birçok okura ilham kaynağı olmuş, tüm zamanların en çok satan kitaplarından biri olarak yayıncılık tarihine geçmiş bir fenomen var: Martı Jonathan Livingston. Deniz Yüce Başarır, kitabı ve yazarı pilot Richard Bach’ı eğitmen, danışman ve yazar Yasemin Sungur ile konuşuyor. Bu bölümde, farklı olma cesaretini, bunun bedellerini, kendimize koyduğumuz sınırları düşünecek ve bölümün konuğu Sungur sayesinde kitaplara başka bir açıdan da bakmaya başlayacaksınız.
-
Ben Okurum, bu kez Türkçe’nin büyük şairi Nâzım Hikmet’i ve onun başyapıtı Memleketimden İnsan Manzaraları’nı odağına alıyor. Deniz Yüce Başarır, Kayıp Destan’ın İzinde, Nâzım Hikmet, İdeoloji ve Yeniden Yazmak kitabının yazarı, akademisyen Erkan Irmak’a yönelttiği sorularla şairin iki önemli eseri (Memleketimden İnsan Manzaları ve Kuvayı Milliye) arasındaki ilişkinin izini sürerken, onun edebiyatına ve hayatına dair de birçok bilgiyi sunuyor dinleyicilere. Başarır’ın sesinden Nazım Hikmet şiirleri de onlara eşlik ediyor.
-
Deniz Yüce Başarır, Ben Okurum’un yeni bölümünde yazar Şebnem İşigüzel’i konuk ediyor. Dünya edebiyatının en önemli ve en tartışmalı romanlarından biri olan Lolita hakkındaki sohbette elbette eseri yaratan Rus asıllı Amerikalı yazar Vladimir Nabokov’un hayatı, edebiyat anlayışı ve diğer eserleri de yer buluyor. Romanın sınırlarını aşan, bir popüler kültür ikonu haline gelen Lolita karakteri kadar hatta belki de daha çok, sapkın tutkusuyla hatırlanan anlatıcımız Humbert Humbert’ın da irdelendiği bu sohbeti ve Başarır’ın sesinden Nabokov’un edebi lezzeti çok yüksek cümlelerini kaçırmayın deriz.
-
Deniz Yüce Başarır, Ben Okurum’un yeni bölümünde edebiyat eleştirmeni Ömer Türkeş’i konuk ediyor. Çağdaş Norveç edebiyatının en önemli isimlerinden Dag Solstad’ı konu edinen sohbetin odağında yazarın Türkçede ilk yayımlanan kitabı Mahcubiyet ve Haysiyet var ama elbette laf lafı açıyor ve yazarın diğer kitapları da kendilerini anımsatıyor. Bu bölüm, Solstad’ın yeni çağın getirdikleriyle uyum sağlayamayan, hayal kırıklığı içindeki kahramanlarını sevenler ya da dünyanın gidişatından çok da memnun olmayanlar için biçilmiş kaftan. Elbette Mahcubiyet ve Haysiyet’ten güzel alıntıların eşliğinde…
-
Deniz Yüce Başarır, Ben Okurum’un yeni bölümünde yazar Karin Karakaşlı’yı konuk ediyor. İki arkadaş 2017 yılında beyazperdeye de aktarılan Mısır asıllı Amerikalı yazar Andre Aciman’ın çok ses getiren romanı Adınla Çağır Beni’yi konuşuyorlar. Karakaşlı’nın romanın unutulmaz kahramanı Elio’yu kendi anılarından bir parça gibi anlattığı sohbet, aşktan, tutkudan, hayal ve saplantılarımızdan yola çıkıp, hafızanın derinliklerine kadar uzanıyor. Elbette romandan en güzel bölümlerden bazılarının eşliğinde.
-
Ben Okurum’un bu bölümünde dünya çocuk edebiyatının en sevilen masallarından biri var. Deniz Yüce Başarır, İranlı yazar Samed Behrengi’nin dünyanın en devrimci balığı olarak da tanınan Küçük Kara Balık’ını yazar arkadaşı Mine Söğüt ile konuşuyor. Özgürlük, adalet, eşitlik, ezen ve ezilenler gibi kavramlar etrafında dönen sohbet, İran’daki protestolara da uğruyor. Ta 1968 yılında yayımlanmış olan bir eserin insanlığın değişmeyen yaralarına nasıl dokunduğunu duymak için dinlemek ve üzerinde bolca düşünmek gerek.
-
Deniz Yüce Başarır, bu kezkonuğu yazar Mahir Ünsal Eriş ile birlikte dünya edebiyatının en çok okunan kitaplarından birine yatırıyor masaya: Fransız yazar Antoine de Saint Exupery’nin 1943 yılında yayımlanan felsefi eseri Küçük Prens. Aynı zamanda pilot olan yazarın macera dolu hayatının eserlerindeki izini de süren bölüm, çocukluğun o masum çağına davet ediyor Ben Okurum dinleyicilerini. Başarır’ın Küçük Prens’ten okuduğu bölümler ise belki de herkesin kendisiyle yüzleşmesi için bir fırsat.
-
Deniz Yüce Başarır, bu kezkonuğu yazar Ayfer Tunç ile ülkemizde modern öykücülüğün kurucularından biri olarak kabul edilen Sait Faik Abasıyanık’ın dünyasına giriyor. Yazarın Havada Bulut adlı öykü kitabından hareketle tüm eserleri arasında dolaşan ikilinin sohbeti sizi 40lı 50li yılların İstanbul’una götürecek. Sait Faik ile beraber Beyoğlu sokaklarında dolaşacak, Burgazada’nın kahvehanelerde oturacak, balıkçılarla muhabbet edeceksiniz. Belki bir meyhanede iki tek de atarsınız, kim bilir! Sait Faik öykülerinin sıcaklığını, samimiyetini hissetmek, büyüsünde kaybolmak isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat. Elbette öykülerden kısa bölümler de var programın içinde.
-
Deniz Yüce Başarır, bu kezkonuğu gazeteci yazar Ahmet Tulgar ile Alman ve dünya edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Thomas Mann üzerine sohbet ediyor. Yazarın henüz 26 yaşındayken yayımladığı ilk romanı Buddenbrooklar, Bir Ailenin Çöküşü de bölümün esas kızı. Tulgar, hayran olduğu yazarı ve ailesini detaylı bir şekilde, büyük bir coşkuyla anlatırken, Başarır da sorularıyla sohbeti derinleştiriyor. 1835-1877 yılları arasında geçen, tüccar bir ailenin dört neslini anlatan Buddenbrooklar, Almanya’nın toplumsal hayatına dair de müthiş ipuçları içeriyor. Ben Okurum’un yeni bölümü Başarır’ın kitaptan seslendirdiği bölümlerle birlikte, edebiyat klasiklerini sevenler için yine bir hazine niteliğinde.
-
Ben Okurum’un yeni bölümü bu kez rock’n roll dünyasına götürüyor dinleyenleri. Beat kuşağının en önemli isimlerinden, Punk’ın vaftiz anası olarak anılan şair, şarkıcı, söz yazarı, ressam ve aktivist Patti Smith’in önce sevgilisi ömür boyu da dostu olan fotoğraf sanatçısı Robert Mapplethorpe ile anılarını anlattığı Çoluk Çocuk adlı kitabı odağına alan bölümde Deniz Yüce Başarır’ın konuğu radyocu, yazar Ayça Şen. 1967 yılında New York’ta tanışan ve birlikte üreten iki genç sanatçının aşkını merkeze alan kitapta elbette 68 ruhu da esiyor, 70lerin renkli, isyankâr havası da. Ve Bob Dylan, Janis Joplin, Alan Ginsberg, Jimi Morrison, Andy Warhol gibi isimler dolaşıyor hem satır aralarında hem de bölüm boyunca. Ve tabii Başarır, yine, her zaman olduğu gibi bu anıların en can alıcı bölümlerinden bazılarını seslendiriyor.
- Show more