Episodi
-
Daha önce Hicret Meselesi adlı video'da "asabiye" konusundan bahsetmiştik. Cahiliye dönemi olarak anlatılan dönemin bir geleneği olarak bahsedilen asabiyenin bu bölümde ayrıntılarına bakıyoruz. Asabiye sadece cahiliye dönemi olarak ifade edilen zamana mı ait yoksa öncesi var mı? Ya da asabiye bir gelenek mi yoksa aslında bir devletin dini mi?
-
Bu video'da geçmişte peygamber olarak kabul edilen kadınlardan bahsediyoruz. Özellikle Antik Yunan kültüründeki Sybil'leri (Sibel) ve daha sonraki zamanlarda kadının neden şeytanlaştırıldığını merak ediyorsanız farklı bir bakış açısı için mutlaka izleyin. Cebrail nedir? Cebrail kavramı zaman içerisinde nasıl bir deformasyona uğramış çok şaşıracaksınız. Elbette en önemlisi Cebrail ve Kadın arasındaki bağlantı, hepsi bu video'da sizleri bekiyor. 24/35 "Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde BİR KANDİL, kandil de bir CAM FÂNUS İÇİNDE. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan ZEYTİN ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir."
-
Episodi mancanti?
-
Merdiven çoğu inanışta Tanrı’yla buluşmak için kullanılan bir yöntemdir dedik. Göklerde arşında oturan Tanrı’ya erişmek için kullanılan bir yoldur. Tabi araştırma yaptıkça bu inanış biçiminin her toplumda farklı şekillerde tezahür ettiğine şahit oluyoruz.. İnanışlarda eskiden bu yana var olan basamakları gerçek bir merdivenmiş gibi hayal etmemek gerek, her basamağın ayrı bir anlamı olan manevi bir yoldur aslında.
-
İslam tarihini okuduğunuzda şu tip cümleler dikkat çeker; Allah’In elçisi Cuma namazını kıldıktan sonra Medine’ye doğru hareket etti. Allah'ın Elçisi genç yaşlarında ticaretle uğraşıyordu. Allah’ın Elçisi şu kadınla evlendi, Hz Peygamber Bedir savaşı sırasında alnından yaralandı. Uhud Gazvesi’nde Hz. Peygamber’in miğferi ikiye bölündü, Utbe’nin attığı taşla alt dudağı yarıldı ve bir dişi kırıldı. Şihab oğlu Abdullah’ın darbesiyle de alnından yaralandı. Bu tür cümle örneklerle çoğaltılabilir. Hangisinin daha önce ya da daha sonra yaşandığı asla tespit edilemez, bir masal formatında yazılmıştır ve tarihi bir belgeymiş gibi önümüze konmuştur. Oysa tüm bu hikayelerde anlatılan kişinin aynı kişi olup olmadığı bile belli değildir.
-
Hemen hemen her yerde şu klişeyi duyarsınız: “Günümüz iletişim çağı” Evet doğru günümüzde iletişim çok hızlı, ve hatta bu hız bazen bize zarar bile verebiliyor. Hızdan dolayı bilgi kirliliği had safhada olabiliyor, sonra bunları ayıklamak ayrıştırmak başka bir iş yükü olarak biniyor omuzlarımıza. Eski dönemleri düşünün, aynen bu şekildeydi. Şimdi nasıl yepyeni bir dünya düzeni, ticaret yollarını, para sistemini değiştirmek isteyen, ve buna mukabil yeni sistemin içerisinde hakim olarak var olmak isteyen güçler varsa eskiden de aynı şeyler birebir yaşandı.Özellikle 2 büyük imparatorluk birbiriyle savaşarak kendilerini tükettikten sonraki dönemde. O dönem gerçekten tam bir var olma savaşıydı.
-
Lut, Sodom ve Gomora - "AZGIN" TOPLULUK"
-
“Kostantıniyyete mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.”
-
Dini hayatın tam merkezine yerleştirmek isteyen zihniyete göre her yeni doğanın borçlu olduğu iddiası bu dünyanın kadim tarihten bu yana en büyük iddiasıdır. İddia diyorum, çünkü öne sürülen Tanrı figürü ve ona borçlu olmanız sadece bir iddiadır, bunu kimi zaman adeta itiraf eder gibi kendileri de söyler. O zihniyete göre açıklanamayan her durum ancak Tanrı algısıyla anlaşılabilir. Bilmiyorum demeyi sevmezler. Bu durumu yani bilmemeyi, açıklanamayan durumlar hakkında aciz kalmayı asla kabul etmezler.
-
Ateş en eski dönemlerden bu yana her kültürde önemli bir sembol biliyorsunuz. Türklerde de, Araplarda da, Perslerde de, Antik Roma’da da, En Eski Çin, Hindistan kaynaklarında da, Antik Yunan’da da…. En ilkel toplumlardan en uygarlarına kadar ateşin hem kendisi, hem de insanoğlunun zihninde uyandırdığı çağrışımlar önemlidir.
-
Size geçtiğimiz yayınlardan birinde Homo Sacer’dan bahsetmiştim. Antik Roma’nın en dikkat çeken mertebelerinden biri Homo Sacer. Daha doğrusu bu isim literatürde sacer olarak geçiyor ancak bu sacer bir insan olduğunda bu mertebeye homo sacer diyoruz. Türbeye adanmış bir sacred daha doğrusu türbeleştirilerek kutsallaştırılmış ve vatandaşlıktan çıkarılmış kişi. Ancak buradaki kutsallaştrılmayı doğru anlamamız gerekir. Haram hale getirilmiş kişiler ifadesi daha doğru olabilir. Günümüz anlayışıyla o döneme ait bir kavramı anlatmak için bugün kullandığımız kelimeler yeterli mi tam olarak emin değilim aslında.
-
Bir önceki yayında özellikle keler kısmına takılan bazı takipçiler olmuştu. Size o yayında da belirttim, arapça bildiğini iddia eden, kelimelerin farklı dilleri konuşan milletler arasında nasıl transfer olduğunu kavrayamayan ve herşeyi İslam kaynaklarında arayarak bulduğunu zanneden kişilere pek güvenmeyin. Bu durumu açığa kavuşturmanın zamanı geldi galiba.
-
Bazen her şey gözünüzün önündedir ama farketmezsiniz. Bir şeyi gizlemenin en iyi yolu onu ortaya koymaktır biliyorsunuz. Gizlemek istediğiniz şeyi ortaya koyarsınız ama kimse farketmez. Hatta kimi durumlarda insanların fark etmemesi için efor sarf etmenize bile gerek kalmaz. Tbi bu bahsedeceğim olayda bilerek gizlenmiş bir şey yok. Yıllar geçtikçe o ortada duran şeyin anlamını yitirirmesi var, unutulmuş hale gelmesi. Bu durumun müsebbibi ise etraftaki cahiller, yani her şeyi bildiğini sanan, insanlara her şeyi bildiğini yutturmaya çalışan ve bunun üzerinden nema sağlayan kişiler. Atıp tutanlar diyelim kısaca...
-
Heredot kayıtlarında Mısır’da bir adada ona ithafen inşaa edilmiş bir tapınak olduğunu iddia eder. İşte biz aslında şimdi Heredot’un bu ifadesinin peşine düşeceğiz. Leto’nun Mısır’da bir liman kenti olan İskenderiye’den giriş yaparak Arabistan’ın iç kesimlerine doğru nasıl bir biçim aldığına şahit olacağız.
-
Senin Yüzünden - Her Şeyin Sebebi Sensin
-
Rum Sûresi Kehaneti
-
1 TULUM ŞARAP ile ne satın alabilirsiniz?
-
Masallar - NUH TUFANI
-
Gökyüzüne Bak
-
Güneş Batıdan Doğduğu Zaman
- Mostra di più