Episodi
-
Eylül ve Ekim ayları istediğin, arzuladığın değişimi yaratmak yeni alışkanlıklar kazanmak için Ocak ayından daha etkili. Bunu duyduğumda ben de şaşırdım ancak bu bir gerçek.
Peki sonbaharın dönüştürücü gücünü yeni alışkanlık kazanmak için nasıl kullanabilirsin? Aradığın yanıt ve alışkanlıklarını sürdürülebilir kılmanın yanıtı bu bölümde seni bekliyor.
Instagram: @kupelicagri
Bölüm akışı:
(0:00) giriş
(2:00) Neden alışkanlık kazanmada Sonbahar Ocak ayından daha etkili?
(4:10) Hangi yeteneğini geliştirmek hangi alışkanlığı kazanmak istiyorsun?
(5:40) Parkinson Yasasını yararımıza kullanmak
(10:00) Zorlandığın anlarda şunu hatırla
(11:30) Değişimi nasıl kalıcı kılabilirim?c
(13:00) Alışkanlığı sürdürebilmek için önemli 7 nokta
(16:35) Zihnimizdeki boşlukları fark etmek
#merak #alışkanlık #habit
-
Her şarap yıllandırılır mı? Her üzümden şarap yapılır mı? Türkiye ne kadar üzümden şarap üretiyor? Bu ve benzeri pek çok soruyu Şarap marka elçisi Verda Ören ile bağ bozumu dönemi yeni başlamışken şarap üzerine Bi Anlasam canlı podcast serisinin ilkinde BART Bomonti'de dinleyicilerin karşısında konuştuk.
Bölüme dair yorumlarınızı merakla bekliyoruz.
--
Verda Ören: @verdaorenn
BART Bomonti: @bartbomonti
Çağrı Küpeli: @kupelicagri
--
Bölüm akışı:
(0:00) Canlı podcast kaydına dair bilgiler
(2:13) Verda’nın şarapla yolu nasıl kesişti? Şarap anlatmaya ve eğitimler vermeye nasıl başladı?
(7:25) Şarapla ilgili doğu sandığımız yanlış bilgiler
(9:50) “Şarap yapmak kolay ama ilk 100 yılı atlatırsanız”
(10:30) Osmanlı’da şarap üretimine dair: (Verilere göre, 1892 yılında Osmanlı’nın Fransa’ya ihraç ettiği şarap toplam 22.5 milyon litre imiş! 1900 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun 1 numaralı şarap üretim bölgesi “Kırklareli”. Bugün 1 milyon litrenin altında...)
(11:20) Son yıllardaki şarap üretimi ve gastronomide büyük artış
(12:25) Date’e çıksak birisiyle hangi şarabı tercih etmeliyim?
(15:00) Teruar ve üzüme etkisi
(17:48) İyi şarap hangisidir?
(19:40) “Ben hiç şarap sevmiyorum” diyenler dikkat
(23:20) Kırmızı, kırmızı üzümden, beyaz şarap beyaz üzümden, peki rose/Blush hangi üzümden yapılır?
(27:30) Hangi yemekle hangi şarap eşleşir?
(30:40) Ters eşleşmeler de görüyoruz
(31:40) Şarap ile ilgili kırmız çizgi?
(35:20) Şarabın havalandırılması
--
Dinleyicilerin merak ettiği sorular:
(37:00) Sushi ile hangi şarabı önerirsiniz
(38:08) Evde bir kız gecesi yaptık, peynir tabağının yanında hangi şarabı tercih edebiliriz?
(39:22) Son yıllarda şarap üreten kişiler kimler?
(43:50) Servis edilen şarabın bozuk olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
(47:06) Beyaz şaraplardaki renk değişimi
(47:50) Şarap ve fıçı arasındaki bağ? Şarap nerede muhafaza edilir?
(50:03) Sıcak şarap hakkında ne düşünüyorsunuz?
(51:14) Bu bölümü dinleyenler hangi bilgilerle çıksalar harika olur?
-
Episodi mancanti?
-
Marka yaratmak istiyorsan ya da hali hazırda markanı geliştirmek istiyorsan bu bölüm tam senlik. Marka konumlandırma stratejileri üzerine bültenler hazırlayan, Twitter/X'te paylaşımlarda bulunan bu alanın uzmanı Engin Tezcan ile marka hikaylerini, konumlandırmanın önemini, yeni bir marka yaratırken örnek alacağınız markaları doğru seçmenin nedeni üzerine konuştuk.
--
Engin Tezcan Twitter/X: @engintezcan_en
Bülteni için: https://engintezcan.com/
Çağrı Küpeli: @kupelicagri
--
Bölüm akışı:
(0:00) Giriş
(1:55) Konumlandırma alanına nasıl geçti
(6:00) Sen benim mail adresimi nereden buldun?
(7:10) Konumlandırma neden marka için önemli?
(10:00) Büyük bir çay markası olacakken bir marketin özel çayı olmaya
(14:00) Pazarlamayı alıp direkt uygulamak istedik ama işe yatamıyor
(17:00) On Cloud ayakkabıların başarısı
(19:56) Dominos’un sipariş ile pazarı dönüştürme hikayesi
(23:10) CNN’in kuruluşu
(24:25) Swatch’ın pazarı değiştirmesi
(25:10) Kişisel marka, influencer’ın konumlandırması
(31:00) Kişisel marka için: süreklilik ve tutku
(33:50) Yeni bir markanın örnek alacaklarını seçmesi önemli
(37:40) Yeni marka kurarken nelere dikkat etmeli
-
Ekran süre ne kadar? 4 saat? 5 saat? Yoksa benim gibi 8 saat olabilir mi? Telefona bağımlılığımız her geçen gün artıyor. Dikkat endüstri yani telefon markaları, uygulama geliştiriciler geçirdiğimiz süreyi artırmak için alanındaki uzmanlarla çalışıyorlar. Buna karşı tek başımıza bir şeyler yapmak çok zor.
Gelin birlikte ekran süremizi %80'e yakın azaltacak bir meydan okumayı birlikte gerçekleştirelim. https://meraklistesi.substack.com/https://meraklistesi.substack.com/nde 4 hafta boyunca ekran süremizi azaltarak, telefon bağımlılığından kurtulmanın yöntemini ve etkisini paylaşacağım.
Bu bölüm, neden telefon bağımlılığını azaltmamız gerektiğine dair bir farkındalık ve meydan okumanın başlama duyurusu.
Bölüm akışı:
(0:00) Sorunu tespit edelim.
(1:40) Telefon bağımlılığı
(4:15) Telefon bağımlığından kurtulalım!
(5:10) merak bültenine abone ol 4 haftada telefon bağımlılığımızı azaltalım
(6:15) Kendimize soracağımız 3 soru
(8:55) Amacımız
merak bülteni: https://meraklistesi.substack.com/
#merak #bağımlılık #telefon #dijitalminimalizm
-
Bir kişi doğuştan gelen dehasıyla uyumlu bir iş yapıyorsa, sadece daha üretken olmakla kalmaz, aynı zamanda yaptığı işi sever ve herkesi kendisine hayran bırakır. Ancak, dehasıyla uyumlu olmayan görevler verilirse, tükenmişliğe doğru hızla ilerler ve ekipteki diğer kişilere de bu durum olumsuz olarak yansır.
Honda HR-V e:HEV'in sunduğu merak. listesi'nin bu bölümünde iş yaşamındaki deha türlerini birlikte inceliyoruz ve kendi deha türümüzü keşfediyoruz.
Bölüm akışı:
(0:00) Potansiyelini kullanamadığını hissediyor musun?
(2:26) Deha Tiplerini tanıyalım
(5:10) Merak Dehası
(6:55) İcat Dehası
(8:15) Ayrım Dehası
(10:09) Honda HR-V e:HEV ile tanışmak için tıkla
(13:20) Harekete Geçme Dehası
(14:48) Etkinleştirme Dehası
(15:53) Azim Dehası
(19:15) Deha tiplerini tanıma alıştırması
(20:45) Deha boşluklarını fark etmek
(22:55) Eğer uygun deha türündeysen...
*Bu bölüm Honda HR-V e:HEV hakkında reklam içerir.
#merak #honda
-
İçimizdeki çocuk biz yetişkin olduğumuzda yok olur mu? Kendimizi tehlikede, risk altında, reddedilmiş hissettiğimizde içimizdeki çocuk hızla ortaya çıkıp müdahil oluyor. Bunu yaparken çocukluğumuzda yaşadığımız, o an oluşan kök inançlardan yola çıkıyor. Bu kök inançların pek çoğu şu an geçerli olmasa da içimizdeki çocuk için oldukça gerçek ve geçerli. Peki bu kök inançlarımızı nasıl değiştirebiliriz?
Bu bölümde içimizdeki çocukla yeniden tanışacağız ve 7 içsel çocuk arketipinden hangisinde olduğumuzu birlikte öğreneceğiz.
Bölüm akışı:
(0:00) Giriş
(1:56) Duyulma, görülme ve İhtiyaçlar
(3:50) Neden içimizdeki çocukla tanışmalıyız?
(6:40) Bağlanma Türleri
(10:00) Transaksiyonel Analiz
(10:45) 7 İçsel Çocuk Arketipi
(15:45) Kabul etmemiz gereken 2 şey
(20:20) Çocuk arketipleriyle barışma pratiği
-
Sağlıklı beslenmek için kendine sorabileceğin 3 soru nedir? Sağlıklı beslenebilmek için açlığını da tanımalı. Ancak biz açlıklarımızı ne kadar tanıyoruz? Örneğin tıka basa doyduğun halde neden üzerine tatlı yemek istiyorsun? Bunun nedenlerini ve daha fazlasını bu bölümde bulabilirsin.
Şeker bir zehir değilse, neden kötü anılıyor?
Bu merakımın peşinden koşup Uzman Diyetisyen Ayça Alara Aycan Yolcu Instagram adıyla @aycainwonderland 'e bu konuyu sordum.
Bölümü ikiye ayırdım. İlk bölümde beslenmeyi ve yiyecekleri tanımayı konuştuk. İkinci bölümde ise daha dikkatli beslenmek için neler yapabileceğimizi bulacaksınız.
Bölüm Akışı:
(0:00) Giriş
(2:00) Şekersiz yaşamak zihne ve bedene iyi mi geliyor?
(5:05) Sağlıklı dozu nasıl ayarlayabiliriz?
(8:05) Kendimize zarar vereceğini bilmemize rağmen yemeye devam ediyoruz
(10:55) Sağlıklı beslenmek için kendine sorabileceğin 3 soru
(13:25) Gluten yeni kötü çocuk mu?
(18:25) Meraklı dinleyiciler bu bölümden hangi düşünce ile ayrılsınlar?
(22:05) Beslenirken kendine şefkatle yaklaşmak
#merak #diyet #beslenme #sağlık -
Duygusunu yiyenlerden misin? Şeker son dönemde sıklıkla zehir olduğu söylenen, her şeyden azaltılması ve çıkarılması istenen hatta beyaz şeker yerine hindistan cevizi şekeri, agave ve pek çok farklı türünün kullanılması istenen ancak çıkarıldığı zaman alıştığımız damak zevkini de alamadığımız kötü bir besi olarak karşımıza çıkıyor.
Peki şeker gerçekten bir zehir mi? Asla tüketmemeli miyiz?
Bu merakımın peşinden koşup Uzman Diyetisyen Ayça Alara Aycan Yolcu Instagram adıyla @aycainwonderland 'e bu konuyu sordum.
Bölümü ikiye ayırdım. İlk bölümde beslenmeyi ve yiyecekleri tanımayı konuştuk. İkinci bölümde ise daha dikkatli beslenmek için neler yapabileceğimizi bulacaksınız.
Bölüm akışı:
(0:00) Giriş
(1:40) Neden “Ayça in Wonderland”?
(5:00) Yemekle barışmak
(6:50) Bütün lezzetli yemekler çok cezbedici...
(8:00) Açlığın çeşitleri
(10:10) İnsülin ve Leptin hormonları
(11:20) Bağırsaklarımız parmak izi gibi...
(13:50) Bağırsaktaki bakteriler yemek tercihimi nasıl etkiliyor?
(19:30) Neden Şeker kötü çocuk oldu? Gerçekten zehirli mi?
(22:00) Oksidatif Stres
(24:15) Şeker çeşitleri
(27:40) Karbonhidratlı ürün bulmak çok kolay
(30:10) İkinci bölümde sizi neler bekliyor?
#merak #diyet #beslenme #sağlık
-
Hayatında her şeyi hiç çalışmadan başardığın dönemi hatırlıyor musun? Dersleri sadece dinlemenin yettiği, sınıfın ve hatta okulun en iyi notlarını aldığın, yaptığın her spor branşında takımın en iyisi olduğun, herkesin sana hayranlık duyduğu ve tüm bunlar için fazla çabalamana gerek kalmayan o dönemi?
Ya iş hayatında herkes aşırı çalışıp zorlanırken senin her şeyi kısa sürede hallettiğin ve şirketin “Yetenekli Çocuğu” “Parlayan Yıldızı” olduğun o dönemi? Peki aslında içten içe çalışmaya çalıştığın anlarda işlerin daha kötüye gittiğini ve yeteneklerinin eskisi kadar işe yaramadığını fark ettiğin oldu mu? Eğer kendini bildin bileli “Yetenekli” olmakla övüldüysen sen de Yetenekli Çocuk olmakla lanetlenmiş olabilirsin.
Bu bölümde hepimiz için oldukça etkileyici bir kavramı inceliyorum. Bakalım sen nasıl bulacaksın?
Bölüm akışı:
(0:00) Lanetlendin mi?
(2:34) Ailenin yeteneki çocuğu olmak
(6:00) Patrick Mouratoglou ve Nick Kyrgios’un sohbeti
(9:00) “Never I Have Ever“ dizisindeki Paxton ve yetenekli çocuk laneti
(12:00) Küçük bir zafere ihtiyacı vardı...
(13:10) Geçmişteki halimize saplanıp kalmak
(15:44) İşyerindeki yetenekli çocuk laneti
(16:40) Peki ne yapmalı?
-
Sosyal girişimcilik nedir ve nasıl bir etki yaratıyorlar? Bir oyuncak şirketi bir sosyal girişim olabilir mi? Olursa neleri farklı yapıyorlar ve sosyal etkileri neler oluyor? Kale Grubu sosyal girişimcileri desteklemeye nasıl başladı? Bu alanda başka neler yapmak istiyorlar?
Bu sorulardan yola çıkarak İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’nda Tohum Otizm Vakfı ile yaptıkları işbirliği ile “İşbirliği Kategorisi”nin kazananı Moritoys’un kurucu ortağı Aslı Sepil ve Kale Grubu Programlar ve Toplumsal Etki Yatırımları Müdürü Deniz Kaçaroğlu Türker’i konuk ettim.
Kale Grubu’nun 8. kez düzenlediği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülleri’nin nasıl başladığından, ilk günden bugüne kadar yarattıkları etkiye, topluluk yönetmekten, işbirliği kategorisi kazananı Moritoys’a ve diğer ödül sahiplerine neler kattıklarına, Moritoys’un nasıl hayata geçtiğinden, gelecekte neleri başarmak istediğine, Tohum Otizm Vakfı ile yaptıkları işbirliğinden yerel markaları desteklemenin önemine dair pek çok konuyu bu bölümde konuştuk. Yorumlarınızı bekliyoruz.
Bölüm akışı:
(0:00) Giriş
(1:10) Aslı’yı sosyal girişimci yapan yolculuğu
(3:25) Kale Grubu kimse sosyal girişimciliği tam bilmiyorken bu alana yönelmeye ve desteklemeye nasıl karar verdi?
(5:30) Birbirinden beslenen, öğrenen topluluk yaratmak
(6:30) Moritoys ve Tohum Otizm arasındaki işbirliği nasıl başladı
(10:45) Kale Grubu için moritoys’un yaptığı ve onları etkileyen şey nedir?
(14:10) Hayaliniz ne?
(16:45) Hayallerinize ulaşmak için bizler size nasıl destek olabiliriz?
(22:00) Eco-shaming gibi local-shaming kavramına ihtiyacımız olabilir mi?
(23:15) Topluluk içerisindeki rekabeti nasıl dengeliyorsunuz?
(28:30) Ödülü kazanmak size neler kattı?
(29:28) Bu bölümü dinleyenler hangi düşünce, tavsiye ya da merakla ayrılsınlar?
-
Son dönemde sen de huzurlu olmadığını düşünüyor musun? Ben düşünüyorum. Çevremde gözlemlediğim çoğu kişinin de huzursuz olduğunu ve bu ara huzurlu olmanı nasıl bir his olduğunu unutmaya da başlıyoruz. Peki nasıl daha huzurlu yaşayabiliriz? Huzuru bulabilmek için hayatımızda dikkat edeceğimiz 12 konuyu bu bölümde sizlerle paylaştım.
Bunlardan kaç tanesini yapıyorsun?
Bölüm akışı:
(0:00) Huzursuz bir dönemdeyiz
(2:40) Toksik ilişkiler
(4:28) Ego düşmanımız mı?
(5:52) Eğer... Sonra... Tuzağı
(7:00) Sahte zaman çizelgeleri
(9:24) Karşılaştırmadan olmaz
(11:00) Çayınızı şekerli mi şekersiz mi içersiniz?
(12:18) Şikayet edelim mi?
(13:20) Şikayet Virüsü bölümü için tıkla
(13:25) Anında tatmin
(16:00) Mazaretim var, asabiyim ben!
(17:25) Aramızda bir sabotör var!
(19:15) Yeterince düşünmüyoruz, biraz daha düşünmey e ne dersiniz?
(21:00) Huzuru yaratabilmek için hangisinden başlamak istersin?
-
Zihnindeki içsel haritaları en son ne zaman güncelledin? Belki hala işe yaradıklarını düşünüyorsun, belki de kendi kendilerini güncellediklerini sanıyorsun ya da nasıl güncelleyeceğini bilmediğin için güncellememiş de olabilirsin. Ancak zihnindeki tarihi geçmiş bilgileri temizlemeden yenilerine yer açmak mümkün değil.
Bu bölümde Keşif Mindset'ine merakla bakarken, hayatı anlamlandırmak için kullandığımız haritaları da birlikte güncelleyeceğiz.
@kupelicagri hesabından yorumlarını bekliyorum!
Bölüm akışı:
(0:00) Bölüme giriş
(1:53) Kelime bulutları ve içsel haritalarımız
(5:10) Asker Zihniyeti
(8:45) Keşif zihniyeti
(9:53) Düşünce deneyleri
(13:35) Kendimizi karşıt görüşlere açmak
(16:50) Kimlikleri hafifletmek
-
Yaş 35 olunca kırılganlığımızı biraz daha açıp ailesel süreçlere ve tabii ki doğum günümü kutlamaktan kaçmama neden olan sınırlayıcı inançlarıma dair bilinç akışı bir bölüm yaptım. Yaşlanınca insana duygusallaşır derlerdi de inanmazdım.
İşin şakası bir yana merak edip iyileştiğimiz, çoşkulu ve bol heyecanlı bir yıl olsun! İyi ki doğmuşum!
-
“Kendi hayatını merak etmek, 3 Ay sonra ne olacak, 3 yıl sonra bu yaptığımı sevecek miyim? Belki de en güzel duygu o...”
merak. listesinin bu bölümünde Project Kültür'ün kurucusu, deneyim tasarımcısı, kültür sanat alanında projeler üreten, insanları bir araya getirecek sofraları düzenleyen ve sofraların etrafında farklı bir komünite yaratan Can Erol konuğum.
Can ile komünite yaratmak çatısında, kariyerini, hayallerini, komünite yaratırken sofranın etrafından insanları birleştirmesinin kökenlerini ve çok daha fazlasını konuştuk.
Yorumlarınızı bekliyoruz.
Bölüm akışı
(0:00) Can Erol kimdir?
(1:48) Can’ın komünite yaratma hikayesinin kökenleri
(3:00) Kadıköy Anadolu lisesi mezunu olmak
(5:48) Komünite oluşturma alanına nasıl geçiş yaptı?
(8:20) “Daha dinlemeyi öğrendim”
(9:40) İş hayatından öğrendikleri
(13:50) Komünite yaratırken insanlarla iletişimi doğru şekilde sürdürebilmek
(15:34) Komüniteyi oluştururken bu kadar çeşitli etkinliklerle insanları bir araya getirmeyi düşünüyor muydun?
(17:00) Deniz’de Klasikler i izlemek için tıklayın
(19:00) Semt Sofraları
(22:00) Komüniteyi çeşitlendirme sürecinin faydaları - zorlukları
(25:25) Kubilay Q Tunçer ile Can’ın tanışması
(28:40) Jazzy Talks: bir caz talk show’u
(30:20) Can’ın hayali ne?
(35:30) Pandeminin etkileri
(38:25) Çoğu topluluklar sahteymiş
(40:00) Can bir komünite yaratmak için var olmuş gibi
(44:00) Hafızasızlaştık ve kimsizsizleştik
(49:00) bölümün klasik son sorusu
-
Ne kadar özgüvenlisin? Biraz mı? Hımm, özgüvenli hissetmemenin nedeni kültürel farklar olabilir mi? Ya da hangi davranışların özgüveni tanımladığını bilmiyor olabilirsin? Peki çevrendeki insanları düşündüğünde kimleri özgüvenli buluyorsun?
Bu bölümde o kişilerden birisine dönüşmeni sağlayacak 9 özelliği bulacaksın.
Yorum yapmayı, arkadaşlarınla paylaşmayı unutma!
Bölüm akışı:
(0:00) Özgüvenli insanlar, insanlarımız
(2:00) ben özgüvensiz birisiyim
(4:34) Özgüven tanımı ve kültürel farklılıklar
(6:10) Özgüven eksikliğinin 5 nedeni
(8:46) Özgüvenli insanların 9 özelliği
(11:20) Özgüvenli insanlar cesaret gösteriyor
(12:55) Eleştirel iç ses
(15:30) Rahatsızlıklarda rahatlık
(19:40) Soru sormak yerine ben de biliyorum diyenler özgüvenli mi?
(22:20) Hata yaptıklarını kabul ederler
(23:30) Onay arayışı
(25:20) Kontrol edebildiğin kadarsın
98- Özgüvenli İnsanların 7 Alışkanlığı -
Kötü haber duymayı kim sever ki? Genellikle filmlerin klişeleri haline dönüşen "Sana iki haberim var; önce kötü olanı mı söyleyeyim, yoksa iyi olanı mı?" sözünde ilk tercihimiz iyi olanı duyup kötüyü sona bırakmak oluyor, değil mi? Belki de bir süre sonra kötüyü duymaktan da kaçıyoruz, sadece iyiyi söyleyin diyoruz... Bu durum bizi Pers Elçisi Sendromu'na yakalanmamıza neden oluyor. Peki bu sendrom nedir derseniz bölümü hemen dinleyebilirsiniz.
Bölüm Akışı:
(1:35) Önce iyi haber mi, kötü haber mi?
(3:50) Pers Elçisi Sendromu nedir?
(6:40) Güç hiyerarşisinde yükselmek bu sendroma sebep olabiliyor
(7:50) merak. bültenine göz atın
-
“Ertelemeyi zaman yönetimi problemi gibi görüyoruz ama aslında bir duygudurum problemi...”
Bu bölümde üretkenlik koçu Deniz Alayat ile ertelemenin nedenlerini, ertelemenin kökenlerini, bizi sınırlayan inançları, başlama korkusunu, sonuç odaklı olmanın etkilerini, mükemmelliğin ertelemeye etkilerini ve erteleme ile başa çıkmak için yapabileceğimiz pratikleri konuştuk.
Deniz’i instagram, Linkedin ve sitesinden takip edebilirsiniz.
Bölüm akışı:
(0:40) Neden erteleme, sınır çizme ve hayatı dönüştürme gibi niş bir alanda koçluk yapıyor?
(4:25) Erteleme alanında çalışan bir koç erteler mi?
(7:00) Neden erteliyoruz? Erteleme bir hastalık mıdır?
(9:00) Canının sıkılacağını düşündüğün bir deneyimden kaçmayı bırakıp başladığında nasıl hissettin?
(10:55) Zamanı yanlış tahmin etmek ertelemeye neden olabiliyor
(13:00) Sınırlayıcı inançlarımız bizi etkiliyor, bu konuda ne yapabiliriz?
(17:40) Başarısızlık Korkusu ve sorumluluk almaktan kaçınmak
(20:00) Küçük adımlar ve süreklilik
(20:41) Bir duyurum var: “Görünür ol, İşini Parlat”
(22:10) Sum’one - Life is beach
(22:54) Ertesi gün kapında dönemi
(25:50) Gary Vee’nin içerikleri
(28:40) Sonuç odaklı olmak ve ertelemek
(29:40) Kimsenin girmediği yoldan girmek
(32:45) Ertelemeyi önlemek için kullanabileceğiniz adımlar
(35:45) 2 dakika kuralı
(37:15) Zihnin tuzaklarını fark etmek
(38:40) Zinciri kırabilirim ama devam edebilirim.
(41:50) Kimlik belirlemek ve sınır koymak
(43:30) Bölümü dinleyenler hangi soru, merak ya da düşünce ayrılsınlar?
-
Bazen bir ilişkinin yürümeyeceğini ilk anda biliyoruz ama ilişkiyi sürdürmek için çabalıyoruz, kendimizden veriyoruz... Bazen bir işte mutlu olmadığımızı, yaşadığımız mobbinge değmediğini biliyoruz, stres artıyor ama istifa etmeyi başaramıyoruz... Kötü yeme alışkanlığı yüzünden kilo alıyoruz, esnekliğimizi kaybediyoruz, bize kötü geldiğini anlıyoruz ama yemek alışkanlığımızı değiştiremiyoruz...
Neden akıllı insanlar olarak mantıksız davranıyoruz? Seçimlerimiz mantıktan uzak olsa da bu seçimleri yapmaya devam ediyoruz.
Bu bölümde zihnimizin kıvrımlarını biraz gıdıklayalım ve bu merakın peşine düşelim.
Bölüm akışı:
(0:00) Meraklı sorular
(3:00) Mantıksız şeylere mantık bulmaya çalışıyoruz
(5:15) Neden bize iyi gelmeyen kötü etkileyen alışkanlığı devam ettiriyoruz?
(8:30) Bilişsel uyumsuzluk
(10:35) Toksik ilişkiden çıkamamak mantıklı mı?
(13:30) İş hayatındaki rasyonalize etme çabamız
(14:55) Kalabalıkların Bilgeliği
(15:50) Aşkolog Dilara’nın verdiği örnek
-
Verimli olmak bizi kör etti. Çılgınca hızlı bu dünyada, verimlilik peşinde koşarken kendimizi tüketiyoruz. Bekleyen toplantıların, iş görüşmelerinin, tamamlanması gereken görevlerin eskponansiyel büyümesi bizi hiç olmadığımız kadar endişeli, anksiyete sahibi ve yoğun stres altında nefes alamaz halde sıkışmış hissettiriyor.
Gelin bu bölümde bu süreci tersine çevirecek yavaş verimlilik kavramına birlikte bakalım.
Bölüm akışı:
(0:00) Konuya giriş
(2:30) Yavaş hareketi - Slow Movement
(5:18) Do Nothing - Hiçbir Şey Yapma!
(8:10) Bir işletme deneyi: Tina Seelig
(10:05) Yavaş Verimlilik’e giriş
(11:50) Yavaş Verimlilik için 3 yöntem
(12:20) Tersine Görev listesi
(13:55) Beetles gibi basıncı serbest bırakın
(15:59) Tembel görünme riski almak
(17:47) Bölüm sonu notları
Kaynaklar:
Carl Honore: Yavaşlığa Övgü
Celeste Headlee - Do Nothing!
Tina Seelig, 2009 İşletme Fakültesi dersi
Cal Newport - Slow Productivity (kitap, podcast, röportaj, youtube içerikleri var)
John McPhee https://www.pulitzer.org/winners/john-mcphee
-
Neden hiçbir yemek annenin yaptığının yerini tutmaz? Pilav gibi basit bir yemekten, sarma gibi zor bir yemeğe kadar hangi yemeği annemizden iyi yapabilen çıkar ki? Michelin yıldızlı şeflerden yemek yesek de, yine de acıktığımızda canımız ilk önce anne yemeği çekiyor. Hatta annesinin yemeğini öven birisinin evinde misafir olduğunuzda annesinin yemeğinin aslında sıradan olağan bir yemek olduğunu fark ettiniz mi? Peki neden böyle düşünüyoruz? Böyle hissediyoruz? Gelin birlikte zihnimizin derinliklerine yolculuğa çıkalım ve bu merakın peşinden koşalım.
Tefal Easy Fry Grill & Steam’i hemen almak için tıklayın.
Bölüm akışı:
(00:00) meraklı sorular
(1:54) Utku Yılmaz ve Hale Acun Aydın bu soru ile iligli ne düşünüyor?
(4:00) Nedeni içindeki gizli, sihirli malzeme mi?
(5:40) neden aklımıza önce anne yemeği geliyor?
(6:47) Deniz Alayat sorumuz için harika bir içgörü sunuyor
(7:40) Damak zevkimizin oluşumu
(8:40) “Çocuğum hiç sebze yemiyor... Hep hamburger, et istiyor”
(11:00) Anneannemin kapaması
(12:46) Bolivyadaki annem Nancy ile yemek yapmak
(15:40) Tefal Easy Fry Grill & Steam’i hemen almak için tıklayın.
(19:25) Gustomuzu nasıl geliştirebiliriz?
(20:15) Osmanlıda balık kültürü ve Kılıç Balığı aşığı padişah
(23:00) Damak zevki ve bilişsel esneklik arasındaki bağlantı
(25:00) Algı yemek tatlarını da etkiliyor c(yemek psikologu Christy Fergusson)
(27:20) Anne yemeklerini sevmenin temelinde...
(29:50) Birlikte yemek yapmak
--
Bölüme sesleriyle katkı sunan Deniz, Hale, Kerem, Merve ve Utku’ya ayrıca çok teşekkür ederim.
* Bölümde Tefal hakkında reklam bulunmaktadır. - Mostra di più
