Folgen
-
Bu bölümde korkularımız ve kaygılarımızla kol kola yürüyor, geçmişin hayaletlerine rastlıyoruz. Bazılarına gülüp, bazılarına duygulanırken; korkularımızın kayıplar ve ayrılıklar etrafında yoğunlaştığını fark ediyoruz. Korkularımızın gerçekleştiği zamanları anıyor ve kaybettiklerimizin yasını tutuyoruz. Korkularımızın gerçekleşmediği fakat her şeye rağmen gerçekleşmişçesine bizi üzdüğü ve kaygılandırdığı tüm o anları da selamlıyoruz. Korkularımızı susturmak her zaman uygulanabilir bir seçenek değilse, onları kabul etmek mümkün olur muydu? Sizin korkularınız ve varsa bunlarla başa çıkma yöntemleriniz neler?
Tüm dinleyicilerimiz için Hiwell uygulamasında ilk kullanımda geçerli bir kodumuz var: "oldumu50".
Geçen sezondan beri devam eden “oldumu10” koduyla da paket alımlarınızda %10 indirimden faydalanabilirsiniz.
-
En son kimi ve neyi özlediniz? Özledikleriniz arasında Oldu Mu? podcast da var mı? Biz sizi çok özledik! Bol bol özlem gidermek ve kavuşmamızı kutlamak için Oldu Mu? podcastın ikinci sezonuna ayrılıklar, özlemler ve kavuşmalar konusundan başladık. Ayrılığa ve özleme dair hatırladığımız ilk anıların izini sürdük, sonra bugüne sıçradık ve yetişkin halimizle ayrılıkları nasıl yaşadığımıza baktık. Ayrılmak hala küçükken olduğu kadar zor mu? Yoksa artık nerede olursak olalım birilerini, bir şeyleri özlemenin kaçınılmaz olduğunu daha mı çok kabul ediyoruz? Siz ne dersiniz? Ayrılmak ve kavuşmak arasındaki ip üzerinde nasıl yürüyorsunuz?
Her şeyi bir arada göreyim derseniz artık bir websitemiz var!: https://www.oldumupodcast.com/
Bizi Instagram’dan takip edin:
https://www.instagram.com/oldumu_podcast/
-
Fehlende Folgen?
-
Hedeflediklerimiz, hayallerimiz ve niyetlerimizin ne kadarını yapabiliyoruz, ne kadarını yapmamız “gerektiğini” düşünüyoruz, ne kadarını yapmak istiyoruz? Bunları yapamayıp, yapan insanlarla karşılaştığımızda neler hissediyoruz? Yapmaya başladığımızda vazgeçebiliyor ya da ara verme kararı alabiliyor muyuz? Bütün bu soruları kendimize ve birbirimize sorarken, hayal etmek bedava diyor, hayallerimizi ‘oldurma’ yükünden kendimizi azat ediyoruz. Ufak bir yaz arası vermeden önce kendine hedef koymak, hayal kurmak ve niyet etmek hakkında konuşuyoruz. Sonbaharda tekrar görüşene kadar Oldu Mu? podcastın dinlemediğiniz bölümleri varsa dinlemeyi, beğenip paylaşmayı unutmayın.
-
Kafamızda “yapılacaklar” sekmesinde biriken fikirlerin arkasındaki motivasyonu, ilhamı ve düşünce süreçlerini merceğe alıyor; ertelediklerimizden, ertelemeyip yaptıklarımızdan ve yapamayıp rafa kaldırdıklarımızdan konuşuyoruz. Bu sekmeleri ne zaman kapatabiliriz: o fikri gerçekleştirdiğimizde mi, her fikri hayal ettiğimiz şekilde gerçekleştiremeyeceğimizi kabul ettiğimizde mi? Ne zaman durabiliriz: durmaya ihtiyaç duyduğumuzda mı, zihnimiz ve bedenimiz işaretler vermeye başladığında mı? Bu sorular ve ötesine, kişisel mevsimlerimiz üzerinden cevap arıyor, içimizdeki üşümelerin, sıcak basmalarının ve kapanmaların izini sürüyoruz. Siz bu sıralar hangi mevsimdesiniz?
-
Sanatçılar ve yaratıcı insanlar kimlerdir? Bunun okulunu okuyanlar mı? Beğenilme kaygısı gütmeden üretim yapanlar mı? Yaptıkları üretimden hiçbir kazanç elde etmeyi beklemeyenler mi? Yoksa her şeye rağmen iç sesini dinleyenler mi? Yeni bölümde yaratıcılığa ilişkin içsel sorgulamalarımızı, denemelerimizi, yanılmalarımızı ve tekrar denemelerimizi konuşuyoruz. Yaratıcılığımızı zirvede hissettiğimiz zamanlar kadar dibe düştüğü zamanları da sarıp sarmalıyor, ‘oldu’ diyoruz. Sizin şu sıralar yaratıcılığa ilişkin düşünce ve hisleriniz nerelerde dolaşıyor?
-
Tartışmalar ilişkilerin bir parçası; fakat tartışmaları sağlıklı bir şekilde yönetebilmek kolay iş değil! Tartışmalarda amaç nedir: Haklı çıkmak mı, ilişkideki sorunları çözmek mi? Tartışmalar bisikletle yapılan bir yolculuksa sonunda bizi nereye götürür: Güzel bir ormana mı yoksa pedallamaktan yorgun düştüğümüz bir boşluğa mı? Yeni bölümde ilişkilerde tartışmanın, emek vermenin, içinden geçenleri ifade etmenin, tutmanın, patlamanın ve bazen de gitmenin anlamlarını ve sınırlarını konuşuyoruz. Siz bisikletlerinizi nereye sürüyorsunuz?
-
Sevgi göstermek ve gösterilen sevgiyi alabilmek bir sanat! Tüm dinleyenlerimiz için Hiwell uygulamasında %10 indirim kodumuz var: “oldumu10”, çünkü bu sevgi gösterip alma sanatı bazen bir uzmandan destek alarak daha mümkün oluyor. Peki sevgiyi nasıl alırsınız ve gösterirsiniz? Sarılarak, “seni seviyorum” diyerek, hediye alarak? Peki kendinize olan sevginiz, o ne durumda? Bu yollardan hangisinin bize iyi geldiğini ve hangisine en çok ihtiyaç duyduğumuzu konuşurken yine iç sesleri ve dış sesleri çarpıştırıyoruz. Bazen iç seslerin “dur, dinlen, sev” dediği, bazen dış seslerin “koş, yetmez, kaç” dediği durumların üzerinden geçerken seviyorsan iyi bak bence diyoruz. Siz ne dersiniz?
-
Terapide arkadaşlarını anlatan bir tek biz olamayız! Tüm dinleyenlerimiz için Hiwell uygulamasında %10 indirim kodumuz var: “oldumu10” çünkü bölümde arkadaşlık ilişkilerimizden konuşuyoruz; başlayıp devam edenlerden, devam edemeyip bitenlerden, bitemeyip acıtanlardan. Arkadaşlıklarımız değişiyor, çünkü biz değişiyoruz ve belki 30’larda kendimize, ‘benim bu ilişkiden beklentim ne?’ gibi soruları daha çok sormaya başlıyoruz. Ne bekliyoruz sahiden? Daha derin sohbetler? Daha çok anlayış? Daha açık iletişim? Bazen aramızda kıtalar olan, bazense birkaç sokak ötemizde oturan arkadaşlarımızla yürüttüğümüz ilişkilerin dinamiklerini masaya seriyoruz. Çok güzel olan ve bir türlü ‘olduramadığımız’ arkadaşlıklarımıza bir selam çakarken bir de size soruyoruz; sizin arkadaşlıklardan ne haber?
-
Tüm dinleyenlerimiz için Hiwell uygulamasında %10 indirim kodumuz var: “oldumu10”. Göç etmek mi kalmak mı? Gitmek mi dönmek mi? Kaçmak mı durmak mı? Yeni bölümde bu soruları göçle ilgili düşüncelerimizi konuşmak için birbirimize soruyoruz. Göçten etkilenen ya da etkilenmesinden çekindiğimiz rutinlerimiz, işlerimiz ve ilişkilerimiz hayatımızın neresinde duruyor diye düşünüyoruz. Göçün; aidiyet, uyum ve derin bağlar kurmakla ilgili hislerimizde yarattığı kırılganlıkları mercek altına alıyoruz. Sizin göçle ilgili düşünce ve deneyimleriniz neler?
-
Tüm dinleyenlerimiz için Hiwell uygulamasında geçerli sınırlı sayıda %15 indirim kodumuz var: “oldumu15”. Bu hafta üzüntülerimizden, uzandıkları ve tetiklendikleri kaynaklardan ve üzüntülerin ifade edilirken aktığı derelerden konuşuyoruz. Bazen bir acıyla veya panikle birlikte oturmanın güçlüğünden giriyor, bu tarz anlarda iyi gelen sarılmaların iyileştirici gücünden çıkıyoruz. Nöroçeşitlilik, varoluşumuzun, beynimizin işleyiş biçimine dair tüm çeşitliliklerimiz, oldurduklarımızın ve bazen de “olduramadıklarımızın” neresinde duruyor diye soruyoruz. Siz neredesiniz?
-
Aklımıza ilk denince gelenleri hatırlıyor ve bugünden geçmişe bakarak “bu ilkler oldu mu ya?” diye soruyoruz. Bu sorgulamaları profesyonel bir ortamda yapmak isteyenler için de Hiwell uygulamasında geçerli %15 indirim kodumuzu hatırlatıyoruz: “oldumu15” İlk aşk, ilk iş, ilk seks, ilk orgazm ve ilişkide ilk kez “bu oldu” denilen ana dair anıların izini sürerken bir yandan da ilk ayrılık, ilk akran zorbalığı, ilk stresler ve ilk ilişki sınavlarının hatıralarıyla karşılaşıyoruz. Yaşandığı anda “olup olmadığı” tam anlaşılmayan ilklere, kendi ilklerinize bizimle bakmak ister misiniz?
-
Nasıl geçtiğini anlayamadığımız 20’lerimizi geride bırakıp, bir şeylerin mutlaka olacağı sözü verilen 30'larımızdan bildiriyoruz… Geldik gördük, o iş pek de öyle olmuyormuş. Burda, oldurmaya çalıştıklarımızı, oldurduklarımızı, bir türlü olduramadıklarımızı, olması o kadar da gerekli olmayanları ve tabii ki olmazsa olmazlarımızı sorguluyoruz. E hadi başlıyoruz.
-
Topluma ve dış dünyaya yönelttiğimiz “bu şey oldu mu?” sorusunu zamanla içeriye çevirme yolculuğumuzu kariyer, ilişkiler, ebeveynlik, göç gibi kişisel deneyimler odağında birlikte irdeliyoruz. Hiwell, bu soruyu biraz daha profesyonel bir ortamda sormak isteyenler için bizi kırmadı, ve oldu mu dinleyicilerine özel “oldumu15” kodunu tanımladı. Bizce çok da iyi oldu. Siz de arada dönüp kendinize “oldu mu?” diye soruyorsanız gelin cevabı birlikte düşünelim. #işbirliği
🩷
Cansu Dengey: @cansudengey
Rayka Kumru: @raykakumru