Folgen

  • Bölümde ana kaynak olarak kullandığımız "Rusya: Devrim ve İç Savaş (1917-1921)" eserini satın almak isteyenler için;Amazon: https://www.amazon.com.tr/dp/6256774450?ref_=cm_sw_r_cp_ud_dp_P87XEEPW2V5GYFASX2BHKitapyurdu: https://www.kitapyurdu.com/kitap/rusya-devrim-ve-ic-savas-19171921/678577.html&publisher_id=83431. Dünya Savaşı tüm hızıyla devam ederken Çar Nikolay, 7 Mart günü Petrograd'dan ayrılarak Mogilev'e gider. Ertesi gün; 8 Mart'ta kadınlar, grevdeki Putilov işçileriyle birlikte sokaklara dökülür. "Ekmek!" sloganıyla başlayan eylemler, devletin tepki verememesi sonucunda giderek büyür ve boyut değiştirir. Yıllardır rejimden usanmış olan halk, eylemleri bir isyana dönüştürür. Ancak rejimden bıkmış durumda olan sadece halk değildir. Gösterileri engellemesi beklenen askerler, halkın başlattığı ayaklanmaya yavaş yavaş dahil olur. Eylemler, üçüncü günden itibaren tahtın ayaklarını sallamaya başlar. Çarlık rejiminin zafiyeti anlaşılınca gösteriler kısa sürede devrime dönüşür.Kızıl Devrim'e giden yoldaki en kritik günler, tarihe Şubat Devrimi olarak geçecektir. 1 hafta içerisinde yaşanan hadiseler, 3 asırlık Romanov hanedanının sonunu hazırlayacaktır. Şubat Devrimi, çarlık rejimini sona erdirirken yerine sağlam temellere oturmuş bir sistem inşa edemez. Ülke, gün geçtikçe daha büyük bir kaosa sürüklenir. Romanov'ların sonu yaklaşırken Çar Nikolay, birbiri ardına hata yapmaya devam eder.Umarız bölüm hoşunuza gider. Video hoşunuza giderse like atmayı, yorum yapmayı, konuyla ilgilenen arkadaşlarınızla paylaşmayı lütfen unutmayınız. Beğenmediğiniz noktalar için de dislike atabilir, yapıcı eleştiri yorumlarınızla hatalarımızı düzeltmeme yardımcı olabilirsiniz. Çok teşekkür ederim.buymeacoffee.com/tarih101Kanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join

  • #belgesel Kayzer Wilhelm ve Çar Nikolay arasındaki iletişim kopar. Çar, savaş kararı vermekte de tereddüt eder. Tüm tereddütlerine rağmen ordudan gelen baskıyla seferberliğe onay vermek zorunda kalır. Avrupa'yı karıştıran Temmuz Krizi, 1. Dünya Savaşına yol açar. Rus-Fransız ittifakında Ruslar, olası bir mücadelede Almanya'ya hücum edeceğini taahhüt etmiştir. Bu taahhüt sebebiyle hazır olmaktan çok uzak bir durumda düğmeye basmak zorunda kalır. Alman topraklarına ayak basan Rus orduları, kısa süreliğine kolay bir ilerleme sağlar. Otto von Prittwitz'i sıkıştırmak isteyen Ruslar, hücuma geçer.Fakat Prittwitz'in yerine atanan Paul von Hindenburg, büyük bir kumar oynar. Rus ordularına baskın veren General, Tannenberg'de Ruslara kabusu yaşatır. Önce Samsonov Tannenberg'de, ardından Rennenkampf Mazurya Göllerinde felaketle sonuçlanan muharebelere girer.Galiçya'da Avusturya-Macaristan'ı mağlup eden Ruslar, Alman baskısı karşısında zorlu günler yaşar. Savaşta sahne alacak bir diğer devlet ise Osmanlı İmparatorluğudur. Hasta adam olarak görülen Osmanlı, Rusların Kafkas seferberliğiyle zorlu günler yaşamaktadır. Tarafsızlığını açıklayan Osmanlılar, bir yandan da Almanya ile ittifak anlaşmasına imza atar. Savaşın başlamasıyla zor duruma düşen Akdeniz'deki Goeben ve Breslau, kendini Çanakkale'ye atmak zorunda kalır. Osmanlı, Rus limanlarına gerçekleştirdiği baskınla savaşa dahil olur. Doğu Cephesinde köşeye sıkışan Ruslar, Winston Churchill'e baskı uygulayarak 1915 başlarında Çanakkale Operasyonunu hazırlatır.18 Mart 1915'te boğazı aşamayan İtilaf Devletleri, Rusya'yla bağlantı kurmayı başaramaz. Rusya'nın durumu gittikçe zorlaşır. Üzerine Almanya ve Avusturya-Macaristan Gorlice-Tarnow'da büyük bir taarruz başlatır. Bir yenilgi daha alan Ruslar, Polonya'dan çekilir. Çok ağır kayıplar veren Ruslar, son nefesiyle 1916 yılında General Brusilov'a bir taarruz planı hazırlatır. Brusilov Taarruzu, başarısız olur. Bu mücadele, Rusya'nın 1. Dünya Savaşındaki son büyük gösterisi olur.Cephe gerisinde Çariçe Alexandra ve Rasputin, başkenti kasıp kavurmaktadır. Halk, savaşın getirdiği zorlu koşullar altında ezilirken yönetimde büyük bir istikrarsızlık yaşanır. Başkentteki entrikalar, Çarlık Rusya'yı topyekun bir karışıklığa iter. Çar, tüm uyarılara rağmen gerekli adımları atmaz. Romanovlar için yolun sonu, görünmüştür.Beğenmenizi umuyor, keyifli seyirler diliyorum. Lütfen like, dislike ve yorumlarınızı esirgemeyiniz. Sevgiler.Video Bölümleri:00:00 - 04:06 Seferberlik Karmaşası04:06 - 06:44 Ülkelerin Planları06:44 - 10:15 Marş: Ordular Cepheye10:15 - 17:30 Tannenberg Kabusu17:30 - 18:52 Alman Üstünlüğü: Mazurya Gölleri Muharebesi18:52 - 27:52 Osmanlı Savaşa Giriyor: Goeben ve Breslau27:52 - 29:34 1914'ün Bilançosu29:34 - 31:36 Kırılma Anı: Çanakkale, 1915.31:36 - 35:24 Gorlice-Tarnow35:24 - 36:08 "Başkomutan Nikolay"36:08 - 38:23 Son Gösteri: Brusilov Taarruzu38:24 - 47:00 Rusya Karışıyor: Çariçe ve RasputinTankların Doğuşu Belgesel Serisi: https://www.youtube.com/playlist?list=PL0PfZlyTda9Kx0Gopvu-WczyL7BgiXx5mAlman İmparatorluğunun Doğuşu Belgeseli: https://youtu.be/tLGTwHoH45wOsmanlı ve Diğer Ülkeler Hakkında Çeşitli Belgeseller: https://www.youtube.com/playlist?list=PL0PfZlyTda9ImXsq89a1B_nwjO482uJ6ZKaynakça;Simon Sebag Montefiore - The Romanovs 1613 - 1918Sean McMeekin - 1.Dünya Savaşı'nda Rusya'nın RolüOnur Önol - Onur İşçi - Rusya İmparatorluğu'nun Çöküşü; Harp Yahut İhtilalCatrine Clay - Kral İmparator ÇarXIX. Yüzyıl Siyasi Tarihi - Fahir ArmaoğluAndrew Wiest - Birinci Dünya Savaşı TarihiKezban Acar - Rusya; Ortaçağ'dan Sovyet Devrimi'neRusya Tarihi - George VernadskyRusya'nın Kısa Tarihi - Paul BushkovitchKanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join

  • Fehlende Folgen?

    Hier klicken, um den Feed zu aktualisieren.

  • 1. Dünya Savaşı adım adım yaklaşırken Rusya, 1905 Devriminin yaralarını sarmak için yoğun bir çaba içerisindeydi. Açılan ilk Duma'da öne çıkan Pyotr Stolypin, Çar Nikolay tarafından başbakanlık görevine getirildi. Stolypin, Çarlık Rusya'nın son dönemine damga vuracak reformlara imza attı. Rusya'nın en önemli sorunlarından toprak sorununa el atan başbakan, çıkarttığı kanunlarla köhnemiş Mir Sistemi'ni kaldırdı. Köylüleri özel mülkle tanıştırmaya çalışan Stolypin, tarımda verimliliği arttıracak adımlar attı. Aynı dönemde Rus devrimcileri, rejime muhalefetini sürdürmeye çalışıyordu. Devrimin başarısız olmasıyla Vladimir Lenin, baskılar sonucu Rusya'yı terketti. Önce Finlandiya'ya, ardından İsviçre'ye giden Lenin, uygun zemin için gününü bekleyecekti.Toparlanma işaretleri gösteren Rusya, bir başka suikast ile çalkalandı. Devlet erkanı, II. Alexander için yapılan heykelin açılışı için Kiev'e gelmişti. Okhrana'da görevli ve çarı korumak için yanlarında bulunan çifte ajan Dmitriy Bogrov, katıldıkları gösteri sırasında başbakana karşı gerçekleştirdiği suikastla Rus tarihine damga vurdu. Rusya, yine çalkantılı günlere sahne oldu.Balkanlarda yaşanan gelişmeler ise tüm Avrupa'yı etkiledi. Yükselen Sırp milliyetçiliği, darbeyle hanedan ailesini değiştirmiş, Avusturya-Macaristan'a karşı daha agresif bir politika izlemeye başlamıştı. Balkan kazanı bir kez daha kaynarken sürpriz haber Osmanlı Devletinden geldi. 1908 yılında, başını Resneli Niyazi, Enver, Eyüp Sabri gibi subayların çektiği bir grup İttihatçı, Reval görüşmelerine ve devletin durumuna tepki olarak bir isyan başlattı. İsyan, meşrutiyet rejimini geri getirecek, Osmanlı tarihinde ikinci kez meşrutiyet rejimine geçilecekti.İstanbul'da yaşananlar, devletleri harekete geçirdi. Rusya, Avusturya-Macaristan ile bir uzlaşıya varmıştı. Fakat Avusturya-Macaristan, kritik bir hamleyle Bosna Hersek'i ilhak etti. Boğazlarda kazanım elde etmeye çalışan Rusya, bu krizden eli boş döndü. Bosna'nın ilhakı, Sırbistan'da çok büyük tepkiye yol açtı. İki devlet arasındaki ilişkiler, hat safhada bir gerginliğe ulaştı.Aynı dönemde İtalyanlarla da masaya oturan Çar Nikolay, Boğazlara destek vermesine karşılık Trablusgarp'ta onları destekleyeceğini iletti. Tarihe Racconigi Uzlaşısı olarak geçen bu anlaşmayla İtalya, Trablusgarp'a saldırdı. Osmanlı Devleti, zaten zor durumdaydı. Trablusgarp'ta direnmeye çalışırken esas felaket haberi, Balkanlardan geldi. Tarihe Balkan Birliği olarak geçen Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Karadağ ittifakı, Osmanlı devletine karşı savaş açtı. Balkan Savaşı, birkaç haftada Osmanlı için faciaya dönüştü. Yaşanan mücadelenin ardından Sırbistan, hem toprak hem de özgüven kazanmıştı. Avusturya'ya karşı olan tutumunu iyice sertleştirdi.İki devlet arasındaki gerginlik, Franz Ferdinand'ın Bosna ziyaretiyle felaketi getirdi. Ferdinand ve eşi Sophie Chotek, oynadıkları kumarı canıyla ödedi. Sırp milliyetçileri, 1. Dünya Savaşına giden yolu açacaktı. O güne kadar birçok diplomatik krizi çözmeyi başaran devletler, bu sınavı geçemeyecekti. Tarihe Temmuz Krizi olarak geçen dönemde özellikle Almanya ve Rusya, adım adım savaşa yürüdü. Devasa iki devletin hükümdarları Kayzer Wilhelm ile Çar Nikolay, frenlemeye çalıştıkları savaştan kaçamayacaktı.Barış için son girişim, iki hükümdar arasındaki telgraflar yoluyla gerçekleşti. Nicky-Willy Telgrafları olarak anılan bir dizi karşılıklı savaşı önleme çabası içeren bu telgraflar, dünyayı cehennemden kurtaramayacaktı.Beğenmenizi umuyor, keyifli seyirler diliyorum. Lütfen like, dislike ve yorumlarınızı esirgemeyiniz. Sevgiler.Video Bölümleri:00:00 - 10:40 Stolypin Devri ve Suikast10:40 - 17:48 1908 Bosna Krizi17:48 - 20:56 Osmanlı Dağılıyor: Trablusgarp ve Balkan Felaketi20:56 - 27:55 Rusya Yine Krize Giriyor27:55 - 29:36 Savaşa Beş Kala: Liman von Sanders Krizi29:36 - 32:41 Franz Ferdinand - Kara El32:41 - 37:25 Temmuz Krizi ve Kaçınılmaz Son37:25 - 43:02 Son Girişim: Nicky ve Willy Telgraf Başında

  • 1904 yılında tanınırlık kazanan bir rahip; Georgy Gapon, St. Petersburg'daki işçi meclisinde aktif görev alır. İşçiler arasında gittikçe itibar kazanmaya başlayan bu rahip, çara bir dilekçe yazarak ona işçilerin dertlerini anlatmak ister. Bu dilekçeyi işçilerle birlikte bir yürüyüş yaparak Nikolay'a ulaştırmayı planlar. Bir yandan da Rus Gizli Polisi Okhrana için çalışan çifte ajan Gapon, Putilov Fabrikası'nda yaşanan haksızlığın ardından yürüyüşe karar verir. Tarihe Kanlı Pazar olarak geçen bu hadise, Rusya tarihi için bir kırılma noktası olur.Kanlı Pazar'la başlayan 1905 yılı, Rusya'yı devrimin eşiğine getirir. İşçiler, aydınlar, bürokratlar, zemstvo temsilcileri, hatta Çarlık Rusya Ordusu askerleri dahi rejime başkaldırır. Otokrasi, yaşanan olaylar karşısında ilk kez geri adım atmak zorunda kalır. Ülkede yaşanan kaos, devrime yol açar. Ekim Manifestosu olarak bilinen manifestoyla çar, halkın sesini duyurabileceği bir meclis açmak durumunda kalır. Rejim destekçisi olması beklenen meclis, rejimin tam karşısında konumlanır. Devrimcilere karşı mecliste sert bir tutum takınan çarlık rejimi, muhalif vekillerin sesini kesemeyince hukuki bir darbeyle Duma Meclisini kapatmak ister. Bu, devrimci hareketleri daha da kızıştırır. Kendi içinde de Bolşevik-Menşevik gibi farklı fraksiyonlara bölünen devrimciler, rejime karşı hep birliktedir.Bütün bu gelişmeler yetmezmiş gibi 1904-1905 Rus-Japon Savaşı, korkunç bir yenilgiyle sonuçlanır. Sergei Witte'nin Japonlarla imzaladığı Portsmouth Antlaşması'yla Rusya, Uzakdoğu hayallerini bir kenara bırakır.Aynı günlerde yaklaşan devrim için çalışmalar yapan Vladimir Lenin, Joseph Stalin adında genç bir devrimciyle tanışır. Rusya tarihine damga vuracak ikili, birlikte çalışmaya başlar. Devrimci hareket içerisinde etkin görev alan Stalin, Bolşevikler arasında gittikçe güçlenir.Felaket bir durumda olan Çarlık Rusya'ya Avrupa'daki gelişmeler de yardımcı olmaz. Avrupa'da 20. yüzyılın başında yükselen tansiyon, Birbiri ardına krizlere sahne olur. Kaiser Wilhelm'in politik hataları, İngiltere'ye, izlediği yalnızlık politikasını yeniden düşündürür. İmzalanan Entente Cordiale (Samimi Antlaşma) ile İngiltere ve Fransa, bir asırlık düşmanlıktan sonra tekrar yakınlaşmaya başlar. Benzer şekilde Rusya da Birleşik Krallık ile masaya oturur. Birbirinden bağımsız yapılan bu antlaşmalar, yaşanan krizler sonucu Üçlü İtilaf'a dönüşecektir.Çar Nikolay'ın bütün sorunlar yetmezmiş gibi yeni doğan oğlunun hemofili hastalığına sahip olduğu anlaşılır. Bu amansız rahatsızlık, Alexei Nikolayevich Romanov için hayati tehlike oluşturur. Acılar içinde kıvranan çocuğa çare olması için mistik bir şifacının adı geçer. Grigori Rasputin adındaki bu gizemli din adamı, Çarlık rejiminin son dönemine damga vurur.00:00 - 02:18 Intro02:18 - 09:10 Kanlı Pazar'a Giden Yol09:10 - 11:40 Kanlı Pazar11:40 - 17:27 Devrim Başlıyor17:27 - 18:56 Japon Savaşının Sonu: Portsmouth18:56 - 21:56 "Ekim Manifestosu"21:56 - 22:31 Sosyal Demokratlar Bölünüyor "Bolşevik-Menşevik"22:31 - 27:09 Rejimin Duma Felaketi27:09 - 28:25 "Cugaşvili"28:25 - 31:17 Yeni Avrupa: Entente Cordiale31:17 - 33:45 Tansiyon Yükseliyor: I. Fas Krizi33:45 - 35:14 Donanma Yarışı35:14 - 36:27 II. Fas Krizi (Agadir Krizi)36:27 - Çareviç Aleksey ve Gizemli Şifacı RasputinCredits:Music: Black Order by SoundridemusicLink to Video: https://youtu.be/REQdrQlCV5g?si=3EMnuKmscEe4sy7RDiğer Müzikler: @epidemicsoundKaynakça; (Kullanım Derecesine Göre Sıralanmıştır.)Rusya İmparatorluğu'nun Çöküşü; Harp Yahut İhtilal (1881 1917) - Onur Önol - Onur İşçiSimon Sebag Montefiore - The Romanovs 1613 - 1918Catrine Clay - Kral İmparator ÇarXIX. Yüzyıl Siyasi Tarihi - Fahir ArmaoğluAndrew Wiest - Birinci Dünya Savaşı TarihiRusya; Ortaçağ'dan Sovyet Devrimi'ne - Kezban AcarRusya Tarihi - George VernadskyRusya'nın Kısa Tarihi - Paul BushkovitchKanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join

  • 1. Dünya Savaşının en önemli olaylarından Rusya'da yaşanan Kızıl Devrim'i (Bolşevik Devrimi) anlattığımız serinin 6. bölümünde, yine Rusya tarihinin derinlerine dalıyoruz. Çarlık Rusya Devletinin son çarı 2. Nikolay, tahta çıkıyor. Rus tarihinin en kritik yıllarında tahta çıkan 2. Nikolay, çağdaşları gibi mantık evliliği değil büyük bir aşk evliliği yapar. Alman asıllı Hesse Prensesi Alix'e olan aşkı mutlu sonla biter. Hükümdarlığın gereği olan taç giyme törenleri (Coronation) ise bir felaketle sonuçlanır. Tarihe "Khodynka Tragedy" (Hodinka Faciası" olarak geçen olayla çarın hükümdarlığı ilk kez sorgulanmaya başlar.Avrupa'da artık dengeler değişmiştir. Rusya, 2. Wilhelm'in uyguladığı Weltpolitik siyaseti sonucu Alman İmparatorluğu'yla yollarını ayırmış, Fransa'yla ittifak olmuştur. 2. Nikolay ise kuzeni 2. Wilhelm tarafından birçok kez tehdit edilir. Manipülasyona açık bir tabiata sahip olan 2. Nikolay, Wilhelm'in de katkılarıyla gözünü Uzakdoğu'ya çevirir. Parçalanmakta olan Çin'de, Maliye Bakanı Sergei Witte'nin başlattığı politikayla kendini göstermeye başlar. Fakat Uzakdoğu'nun efendileri arasına bir Asya devleti de eklenmiştir. İmparator Meiji'nin reformlarıyla büyük güçler arasına girmeye aday olan Japonya, Rusya'nın Uzakdoğu faaliyetlerinden rahatsızdır.İki devlet, 1900'lü yıllara gelinirken karşı karşıya gelmek üzeredir. Liaotung Yarımadası, Port Arthur Limanı derken Rusya gözünü Mançurya ve Kore'ye diker. Artık iki devlet, karşı karşıyadır. 1904 yılında Japonlar, 37 yıl sonra ABD'ye karşı yapacağı Pearl Harbor Baskınına benzer bir baskını Rusya'ya yapar. Tarihe 1904-1905 Rus-Japon Savaşı olarak geçen hadise, Rusya için sadece bir Uzakdoğu felaketi olarak kalmaz. 1917 yılında gerçekleşecek Kızıl Devrimin adeta bir fragmanı olacak 1905 Devrimine zemin hazırlar.Keyifli seyirler dilerim. Beğenmeyi, paylaşmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Sevgiler.Müzikler: @epidemicsoundKaynakça;Simon Sebag Montefiore - The Romanovs 1613 - 1918Rusya İmparatorluğu'nun Çöküşü; Harp Yahut İhtilal (1881 1917) - Onur Önol - Onur İşçiXIX. Yüzyıl Siyasi Tarihi - Fahir ArmaoğluRusya'nın Kısa Tarihi - Paul BushkovitchRusya Tarihi - George VernadskyRusya; Ortaçağ'dan Sovyet Devrimi'ne - Kezban AcarKanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join

  • 1. Dünya Savaşının en önemli olaylarından Rusya'da yaşanan Kızıl Devrim'i (Bolşevik Devrimi) anlattığımız serinin 5. bölümünde, yine Rusya tarihinin derinlerine dalıyoruz. 1881 yılında Çar II. Aleksandr'a gerçekleştirilen suikastın ardından tahta çıkan oğlu III. Aleksandr'ın hükümdarlık dönemini ele aldık. Vladimir Lenin'in çocukluğuna damga vuran gelişmeleri, Troçki'nin devletle mücadelesini, suikast girişimlerini ve yaşanan kıtlık felaketini anlattık.1. Dünya Savaşına giden yolda Alman İmparatorluğu'yla Çarlık Rusya'sı arasında ilk ayrışmayı başlatan akraba hükümdarlar II. Wilhelm ile III. Aleksandr'ın hikayesini ele aldık. Üçlü İtilaf ve Üçlü İttifak kavramlarının doğduğu günlerde Almanya ve Rusya, birbirinden ayrışarak iki farklı yöne ilerledi. Bu iki devlet arasındaki düşmanlık, kıvılcım halindeki gerilimi büyük bir ateşe dönüştürecek, hem Rusya hem de dünya, geri dönülemez yola girilecekti.Müzikler: @epidemicsound Kaynakça;XIX. Yüzyıl Siyasi Tarihi - Fahir ArmaoğluRusya'nın Kısa Tarihi - Paul BushkovitchRusya İmparatorluğu'nun Çöküşü; Harp Yahut İhtilal (1881 1917) - Onur Önol - Onur İşçiRusya Tarihi - George VernadskyRusya; Ortaçağ'dan Sovyet Devrimi'ne - Kezban Acar

  • Kanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;

    https://buymeacoffee.com/tarih101https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join

    1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan en önemli olaylardan Rusya'da yaşanan Kızıl Devrim'i (Bolşevik Devrimi) anlattığımız serinin 4. bölümünde, Rusya tarihinin derinlerine dalıyoruz. 1855 yılında, Kırım Savaşı sırasında tahta çıkan Rus Çarı II. Alexander, büyük bir reform programı uyguladı. Serflik sistemini kaldıracak, adli, mali, askeri ve diğer birçok alanda devasa reformlar yapacaktı.Gerçekleştirilen reformlar, Avrupalı devletlere karşı geri kalmış Rusya'yı ihya etmek içindi. Fakat ortaya çıkan sonuçlar beklenenden çok daha farklı oldu. Liberal reformlarla birlikte ortaya çıkan ortam, Ekim Devriminin tohumlarının atıldığı bir ortam oldu. Mihail Bakunin, Mihail Mihaylov, Alexander Herzen gibi 19. yüzyıla damga vuracak ideolojilerin Rusya'daki bayrak isimleri, sosyalist devrimin temellerini atacaklardı. Her ne kadar çar iyi niyetle reformlar gerçekleştirse de özellikle gençler arasında bir devrim arzulanmaya başlamıştı. Fakirliğin, yoksulluğun ve geri kalmışlığın sebebi olarak otokrasiyi ve çarı gören devrimciler, çarı ortadan kaldırma planları yapmaya başladı. Özellikle Narodnaya Volya (Halkın İradesi) örgütü, defalarca kez çara suikast düzenleyecek, devrimin fitilini yakmaya çalışacaktı. 1880'li yıllardan itibaren Rusya'da devrime giden yolun taşları, hızla döşenmeye başlanacaktı.

  • Efendim selamlar. 1. Dünya Savaşı'nın en önemli hadiselerinden Rusya'da yaşanan Kızıl Devrim'i anlatacağımız serinin 3. bölümünde, dünyayı savaşa götüren en kritik olaylardan Balkan Bunalımını anlattık.Aynı zamanda Otto von Bismarck'ın inşa ettiği Alman İmparatorluğu'nun güvenliğini sağlamak için aldığı önlemleri, uyguladığı "Reelpolitik" politikasının gelişim sürecini ele aldık. Osmanlı ve Türk tarihinin en ağır savaşlarından 1877-1878 Osmanlı - Rus Harbi de (93 Harbi) bu günlerde yaşandı. Bütün bu hadiseleri anlattığımız bölümü umarım beğenirsiniz.Bir dahaki bölümde Çarlık Rusya'yı, Kırım Harbi sonrasındaki gelişmeleri ele alarak 1890'lı yıllara götüreceğiz. Keyifli dinlemeler dilerim, sevgiler.

    Kanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;

    https://buymeacoffee.com/tarih101https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join

  • 1870-1871 yıllarında Avrupa'nın iki azılı düşmanı; Almanlar ve Fransızlar, tarihin akışını değiştirecek bir savaş daha gerçekleştirdi. Gelecekteki 1. Dünya Savaşı'nın da en büyük sebeplerinden olacak bu savaş, yeni Avrupa düzeninin ortaya çıkmasına sebep oldu. Fransızların aldığı bu ağır yenilgi, Avrupa'da yeni bir ittifaklar sistemi kurulmasına sebep olacaktı. Ağır yenilgi alan yaralı Fransızlar, Avrupa'da Almanya İmparatorluğu'na diş bilemeye başlayacak, ilk fırsatta intikamını almak isteyecekti.Peki Fransızlar bu yenilgiyi neden ve nasıl aldı ? Bu savaş, Fransa'da nasıl bir etki bıraktı ? Savaşın Avrupa'daki siyasi etkileri neler olacaktı ? Etkileri bakımından Kızıl Devrim'e giden yolun bir diğer mihenk taşı da 1870-1871 yıllarında gerçekleşen Fransa-Prusya Savaşı'dır. Bu savaştan sonra, Fransızlar intikam için her devletin kapısına gidecek, o güne kadar Almanya'yla iyi ilişkilere sahip Ruslarla da görüşecekti. Serinin ikinci bölümünde bu mücadeleyi anlattık. Keyifli dinlemeler diler, beğenmenizi umut ederim.

    Video olarak izlemek isterseniz; https://www.youtube.com/watch?v=GQXYFN32JZ0

  • 1. Dünya Savaşı, birçok yönüyle tarihin akışını değiştirdi. Napolyon Savaşları sonrası kurulan düzen, 1860'lı yıllarda kabuklarını kırmaya çalışan bir devletin; Prusya'nın tehdidi altındaydı. Otto von Bismarck ve I. Wilhelm'in önderliğinde Prusya, diplomasi bilimini doruklarına çıkarak bütün Avrupa için bir tehdit haline geldi. Tarihe "Demir Şansölye" olarak geçen Bismarck, Almanya tarihinde 2. Reich olarak bilinen Alman İmparatorluğu'nun kuruluşu için inanılmaz politikalara imza attı.Bu bölümde 1. Dünya Savaşı'nın en kritik hadisesi olan Kızıl Devrim'e giden yolun başlangıcını; Prusya'nın Almanya'yı birleştirmek ve tek bir devlet haline getirmek için attığı adımları göreceğiz. Keyifli dinlemeler dilerim.

  • Merhabalar. Bu hafta farklı bir tarz ile karşınızdayım. Daha önceleri yaptığım podcast'ler gibi bir sesli kitap serisi yapma arzusundayım. İlk bölümü en sevdiğim yazarlardan Stefan Zweig ile yapmak istedim. Tarihi hadiseleri edebiyatın incelikleriyle harmanlayan Zweig, en sevdiğim yazarların başında geliyor. Bu eser ise Zweig'ın "İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar" eserinin içindeki "Okyanusu Aşan İlk Söz" hikayesi.

    Dünya tarihinin en önemli devrimlerinden telgrafın doğuşunu anlatıyor Zweig. Ve bu icadın en zorlu görevlerinden olan Avrupa'yla Amerika'nın birbirine bağlanma hikayesini kaleme alıyor. Gerçekten çok özel bir tarihi hadise. Tarih ve edebiyatın kesiştiği bu harika eseri elimden geldiğince seslendirmeye çalıştım. Umarım hoşunuza gider. Sesli kitap gerçekten farklı bir alan, hata yapmış olabilirim. Lütfen olumlu-olumsuz görüşlerinizi esirgemeyerek bana iletiniz :) Saygılar, sevgiler.

  • 23 Nisan, Türk tarihindeki önemli dönüm noktalarından birisidir. Osmanlı Devleti'nde Tanzimat dönemiyle başlayan modernleşme yolculuğu Meşruti Monarşiyi doğurmuş, Türk milleti sandıkla ilk kez o günlerde tanışmış, ülke yönetimine katılım göstermişti. Ardından 2. Abdülhamid'in meşrutiyeti ilgasıyla 30 yıllık bir istibdat devri yaşanmış ve hürriyet fikirleri için gizli örgütler kurulmuştu. Birçok cemiyetin birleşimiyle ortaya çıkan İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1908 yılında meşrutiyeti tekrardan ilan ettirmeyi başardı.

    Fakat 2. Meşrutiyet Devri, beklentilerden uzak, pek çok sorunun ortaya çıktığı bir dönem olarak tarihe geçti. Trablusgarp Savaşını takip eden günlerde Balkan Savaşı patlak vermişti. Kısa bir süre sonra 1. Dünya Savaşının çıkmasıyla Osmanlı Devleti savaşa dahil olmuş ve 4 yıl süren mücadelede, devlet adına felaketle sonuçlanmıştı. Mondros'un Mütarekesinin ardından başlayan Milli Mücadele, Mustafa Kemal'in önderliğinde milli bağımsızlığı arzuladığı gibi milli egemenliği de geri dönülemez şekilde perçinleyecek ve Türk milletinin iradesinin ebediyen temsil edilmesini sağlayacaktı.

    Size Tanzimat Dönemiyle başlayan bu uzun soluklu yolculuğu anlatmaya gayret ettim. Umarım beğenirsiniz.

  • 1930'lu yıllar hem Türkiye hem de dünya için oldukça sıkıntılı bir dönemdi. Milli Mücadelenin ardından Mustafa Kemal Atatürk, yeni inşa ettiği düzenin sağlam bir zemine oturması için çaba harcıyordu. Fakat 1929 yılında yaşanan Büyük Buhran, Türkiye'yi de diğer ülkeler gibi derinden etkilemişti. Yoğun devlet işleriyle uğraşan Gazi, yol arkadaşı İsmet İnönü'yle 1937 yılında bir küslük yaşamıştı. 1938'e gelindiğinde bedeni yorgun düşmüş, sağlık durumu artık iyice kötüleşmişti. 10 Kasım 1938'de vefat eden modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün yerine Cumhurbaşkanlığı makamına gelen İsmet İnönü, Atatürk'ün son başbakanı Celal Bayar'la bir mücadele içerisine girecekti. Bu mücadelede iç ve dış dünyada yaşanan hadiselerin çok önemli tesirleri olacaktı.Avrupa'da patlak veren İspanya İç Savaşı sebebiyle Türkiye'nin başına gelen oldukça enteresan bir kriz, ülke siyasetinde çok önemli yer tutacaktı. Gazi Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Celal Bayar ve König Ekrem.. Çiçeği burnunda bir devletin, pek zorlu günlerden geçişini, patlak veren uluslararası uçak krizini ve taht mücadelelerini anlattım. Keyifli dinlemeler dilerim.

    Ayrıca içeriği video olarak Youtube'dan izleyebilirsiniz. https://youtu.be/XT1pBTxadXs

    Tarih 101'e destek olmak isterseniz;

    https://www.buymeacoffee.com/tarih101

    https://www.papara.com/donate/Tarih101

    https://www.youtube.com/@tarih101podcast/membership

  • Efendim selamlar. Tarih 101'e hoş geldiniz. Bu bölümümüzde siyaset, futbol, ekonomi, darbe, mevlit ve Latin Amerika'yı iç içe geçmiş halde bulacaksınız. 1950'lerin başlarından bir hadiseyle karşınızdayım. Arjantin'in diktatörü Juan Peron ve eşi First Lady Eva Peron'un hikayesini, Buenos Aires'te başlayan elim bir hastalığın İstanbul'a uzanış hikayesini ve devamında gerçekleşen birbirinden ilginç olayları sizler için anlatmaya gayret ettim. Keyifli dinlemeler dilerim. Video olarak izlemek isterseniz; https://youtu.be/O_hsBVt06Ec?si=RbjH_WGZsduOSIN9

  • İcatlar ihtiyaçtan doğar denir. Peki böyle bir icat, hangi ihtiyaçtan doğdu ? 1. Dünya Savaşı, dünya tarihini değiştirdiği gibi savaşı da değiştirdi. Yaşanan bu değişime çözüm arayışları birçok yeni icadı ve mucidi ortaya çıkardı. Çelik ve kemiğin savaşında onları bir araya getiren icat olan tank nasıl doğdu ? “Tankın İcadı” dizisinin 4. ve final bölümü sizlerle. Keyifli dinlemeler. Ayrıca bu içeriği video olarak YouTube'da izleyebilirsiniz. https://youtu.be/c1meD5N3tPM?si=DTjv28xokm86o42c

  • İcatlar ihtiyaçtan doğar denir. Peki böyle bir icat, hangi ihtiyaçtan doğdu ? 1. Dünya Savaşı, dünya tarihini değiştirdiği gibi savaşı da değiştirdi. Yaşanan bu değişime çözüm arayışları birçok yeni icadı ve mucidi ortaya çıkardı. Çelik ve kemiğin savaşında onları bir araya getiren icat olan tank nasıl doğdu ? “Tankın İcadı” dizisinin 3. bölümü sizlerle. Keyifli dinlemeler. Ayrıca bu içeriği video olarak YouTube'da izleyebilirsiniz. https://youtu.be/Ilc-k5YJqAM?si=ciayNJqO0mKyHO0t

  • İcatlar ihtiyaçtan doğar denir. Peki böyle bir icat, hangi ihtiyaçtan doğdu ? 1. Dünya Savaşı, dünya tarihini değiştirdiği gibi savaşı da değiştirdi. Yaşanan bu değişime çözüm arayışları birçok yeni icadı ve mucidi ortaya çıkardı. Çelik ve kemiğin savaşında onları bir araya getiren icat olan tank nasıl doğdu ? “Tankın İcadı” dizisinin 2. bölümü sizlerle. Keyifli dinlemeler. Ayrıca bu içeriği video olarak YouTube'da izleyebilirsiniz. https://youtu.be/nK99wMjXIXY?si=yRZADvt1LbWz5XG-

  • İcatlar ihtiyaçtan doğar denir. Peki böyle bir icat, hangi ihtiyaçtan doğdu ? 1. Dünya Savaşı, dünya tarihini değiştirdiği gibi savaşı da değiştirdi. Yaşanan bu değişime çözüm arayışları birçok yeni icadı ve mucidi ortaya çıkardı. Çelik ve kemiğin savaşında onları bir araya getiren icat olan tank nasıl doğdu ? “Tankın İcadı” dizisinin 1. bölümü sizlerle. Keyifli dinlemeler. Ayrıca video olarak YouTube'dan da izleyebilirsiniz. https://youtu.be/fd2M3MPv-QQ?si=hDRXoxgDbYoBNkDb

  • Merhabalar. Daha önceleri “Stalingrad’dan Son Mektuplar” adıyla yayınladığımız podcastin daha detaylı, prodüksiyon olarak kaliteli ve uzun versiyonunu video haline getirdik. Sizlere de “remake” olarak podcast şeklinde sunuyoruz. 2. Dünya Savaşı sırasında "Barbarossa Harekatı" olarak bilinen operasyonun önemli bir parçası olan Stalingrad Muharebesini anlattım. Sadece Stalingrad'ı değil 1. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan süreçleri de ele aldım. Bu muharebeyi anlatan pek çok kanal bulunuyor. Bu içerikte savaş meydanından ziyade askerlerin psikolojik durumu ön plandadır. Keyifli dinlemeler diliyorum. Video olarak Tarih 101 YouTube kanalından izleyebilirsiniz; https://youtu.be/e0Ddpj91bl0?si=yWIMirAJk7TZb8rN

  • Selamlar. Bu bölümde sizlere Napolyon Savaşları olarak bilinen dönemde İngiltere, Fransa, Rusya ve Osmanlı devletleri arasında yaşanan bir krizi anlattım. 1798 Fransa'nın Mısır'ı işgaliyle başlayan süreç, uluslararası dengelerin bozulması sonucunda Osmanlı İmparatorluğu için bir felakete dönüştü. Napoléon Bonaparte'ın yakaladığı başarılar, Nizam-ı Cedit adıyla bilinen bir düzen inşa eden padişah 3. Selim'i Fransa'ya yaklaştırırken İngiliz ve Ruslar, bu yakınlaşmayı engellemek için bir dizi girişimde bulundu. Uluslararası İlişkilerde "Tırmandırma Siyaseti" olarak bilinen yöntemle krizi çözmeye çalışan Britanya, krizin büyümesine hatta bir İngiliz-Osmanlı Savaşına dönüşmesine sebep oluyordu. 1. Dünya Savaşı'nda gerçekleşen Çanakkale Muharebelerinden yaklaşık 100 yıl önce iki taraf yine Çanakkale'de karşı karşıya gelecekti. İngiliz donanmasının İstanbul'a yelken açtığı günlerde payitaht, bir diğer taraftan da Yeniçeriler ve diğer muhaliflerle de mücadele ediyordu. Bu kaos dolu günleri anlattım. Umarım hoşunuza gider. Keyifli dinlemeler.