Folgen
-
Vasıf Kortun, konuşmasında “Yeni” Teknoloji var mıdır, varsa ne anlama gelir? Fiziki ve dijital sürümlerin sürekli yenilendiği bir zamanda sanatçı, küratör ve kurumun, belge ve esere karşı dürüstlüğü nasıl gerçekleşir? Etik kıstaslar nedir? Soru, zamanımızda sanatçı eser ve arşivlerinin kaybolması değil, aksine kaybol(a)maması olabilir mi? Ekonomik koşulların yetersiz, kurumsallaşma ve teknolojik imkanların yaygın olmadığı ortamlarda koruma sorunlarını nasıl değerlendirebiliriz? sorularına değinmeye çalışacak.Katılımcı: Vasıf Kortun (Yönetim Kurulu Başkanı, Foundation of Arts Initiatives)
-
“İnternet Sanatını Korumak” başlıklı iki aşamalı çevrimiçi etkinliğin ilk bölümünde koruma ve sanat - medya arkeolojisi laboratuvarı Pamal Group’un ekibi telematik mecrada medya arkeolojisi performansı gerçekleştirecek. İkinci kısımda dijital sanat galerisi Rhizome yazılım küratörü Lozana Rossenova artbase arşivinin arayüzü ve altyapısına dair yeni bir yaklaşım getirecek. Çevrimiçi etkinliğin moderatörlüğünü ise Osman Serhat Karaman yapacak.
-
Fehlende Folgen?
-
Web“Web Arşivleme” konusunda iki bölümden oluşan çevrimiçi etkinlikte; World Wide Web’in artan önemi nedeniyle, webin arşivlenmesinin bilginin korunmasında kültürel bir gereklilik olduğu ve bu alandaki sorunlara yönelik çözümler ele alınacak. Etkinliğin ilk bölümünde çalışmalarını Fransa’da INA (Institut National de l’Audioviseul) çatısı altında araştırma mühendisi olarak sürdüren Zeynep Pehlivan “Web Arşivleme: Gecelek İçin Bugünün Koleksiyonu” başlıklı bir konuşma yapacak. Konuşmada, dünyadaki web arşivlemeyle ilgili son gelişmeler ve erişim, tarama ve korumayla ilgili konulardaki zorluklar ele alınacak. İkinci bölüm ise yazılım mühendisi Ilya Kreymer’in “Webrecorder Projesiyle Herkes için Yüksek Kalitede Web Arşivleme” başlıklı konuşmasıyla devam edecek. Kreymer konuşmasında, Webrecorder projesiyle geliştirdikleri araçları sunacak. Arşivleme
-
Grafik gereksinimleri yoğun yazılım tabanlı sanat eserlerinin sergilenmesi sürecinde, özel donanımların pahalılığı, bakım zorunluluğu ve tek kişinin deneyimine göre tasarlanması gibi sebeplerden dolayı çeşitli zorluklar yaşanabilir. “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” araştırma projesi kapsamında bu zorlukları ele alarak yazılım tabanlı sanat eserlerinin sergilenmesi ve erişimi bağlamındaki gelişmeleri sunacak
-
“Sanal Gerçeklik Sanat Eserlerinin Korunması” başlığıyla gerçekleşecek çevrimiçi etkinlikte sanatçı Memo Akten ve Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği programı öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Balcısoy sanal gerçeklik ortamında yaratılmış sanat eserlerin korunması konusunu anlatacaklar. Akten FIGHT! adlı eseri çerçevesinde Serhat Karaman ile söyleşi gerçekleştirirken, Selim Balcısoy konuşmasında sanal ortamlarda üretilen, teknoloji altyapılı sanat eserlerinin korunmasına yönelik teknolojik çözüm önerileri sunacak.
-
Yazılım ve donanım sistemlerinin güncelliğini yitirebilmelerinden dolayı dijital sanat ve medya sanatı kapsamındaki eserler, diğer alanlara ait sanat işlerine göre daha kısa ömürlüdür. Geçtiğimiz yıllarda sanat eserlerinin yok olmasıyla beraber, içerdikleri değerli arşivler ve onlarla bağlantılı bilgiler de kaybedilmiştir.
-
Sabancı Üniversitesi ve digitalSSM yürütücülüğünde başlatılan Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması başlıklı araştırma projesi, Digilogue iş birliğindeki üçüncü etkinliği ile devam ediyor! “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” projesi kapsamında 15 Mayıs’ta gerçekleşen “Teknolojik Sanat Geleceğe Nasıl Taşınır?” başlıklı çevrimiçi konferansta, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri Selçuk Artut, Cemal Yılmaz ve Sakıp Sabancı Müzesi digitalSSM Arşiv ve Araştırma Alanı Yöneticisi Osman Serhat Karaman, üretilmesi teknolojiye dayanan ve çalışması için teknolojiye ihtiyacı olan sanat eserlerinin geleceğe nasıl taşınabileceğini tartışıyor.
-
Dijital bileşenleri olan sanat eserleri Tate Koleksiyonu’na 1990’lı yılların ortalarında girmeye başladı. Başlangıçta bunlar audio ya da video bileşenlerdi, fakat o günden bu yana dijital bileşenler Sanat Koleksiyonumuz’daki zaman temelli medya eserlerinin neredeyse hepsinin bir parçasını oluşturur oldu. Film, video, audio, yazılım ve performans medyalarını kullanan sanat eserlerini zaman temelli medya olarak sınıflandırıyoruz ve 1998’den bu yana, Tate’in, bu eserlerin korunmasında uzmanlaşmış bir bölümü var. O günlerden beri, Zaman Temelli Medya Konservasyon Bölümü, bu eserlerin korunmasını, farklı medyaların korunması konusunu araştırma fırsatı olarak ele alıyor. Eserlerin alınma ve sergilenme anlarını, onların teknik yönlerine ilişkin bilgimizi geliştirmek, üretim süreçlerine ve sanatçıların çeşitli medyaları kullanma biçimlerine, medyaların sanat eserleriyle ilişkisine ve koruma için kullanılabilecek teknolojilere ilişkin kavrayışımızı derinleştirmek için kullanıyoruz. Konservasyonu sözkonusu olan nesnenin tanımlanabilmesi ve neyin korunması gerektiğinin anlaşılabilmesi için bunların hepsi kritik önemdedir. 2019 yılı itibariyle Tate Koleksiyonu’nda dijital bileşeni olan 600’den fazla eser var ve her yıl yaklaşık 30 yeni eser alıyoruz. Bu eğilimin ve Konservasyon Bölümü’nün desteklemesi gereken teknoloji türlerinin ve sayısının artması beklenir. Bu çalışma, bu unsurları Tate’in Zaman Temelli Medya Konservasyon Bölümü’nün perspektifinden ele alarak, uyguladığımız stratejileri ve onları nasıl geliştirdiğimizi irdeleyecek. Bu ise, farklı alanlarda hem sanatçılar ve ekipleriyle Tate’te, hem de dış uzmanlarla yapılmakta olan araştırmaların önemine ışık tutacak.